18 Şubat 2008 Pazartesi

17 Şubat 2008 Pazar

OPERATÖR MODELİST NE DEMEKTİR?

Bazı teknik cihazları kullanan kimseye “operatör” denir.
Dolayısıyla “operatör modelist”, bazı teknik cihazları kullanarak
modelistlik yapan kişidir. Bu teknik cihazlar tekstil piyasasında
bilgisayardır. Operatör modelist, belli bir kalıp programını kullanarak
kalıpları oluşturur.
Bazı kalıp programları, akkümark(gerber), lectra,asiss,inversonica vs..dir.
Benim tecrubesini kazandığım program gerber v7-v8 olduğu için, burada
Bu programdan yola çıkarak bilgilendirme yapacağım. Zaten genel olarak
diğer kalıp programları da benzer şekilde çalışır.
Gerber programıyla birkaç şekilde kalıp yapılabilir. Kalıplar kağıda çizilip, dijitizer masasından giriş yapılarak bilgisayara aktarılır ve son işlemler uygulanabilir. (Parçalamak,dikiş payı vermek,çekim payı vermek, düzeltme yapmak vs..)
Ya da kalıplar bilgisayarda da sıfırdan oluşturulabilir ve sonlandırılıp, plotterdan birebir ölçülerde çıktısı alınabilir.
Plotter, birebir ölçülerde bilgisayardaki kalıpları çıkarabilmek için kullanılır.

ÖRMENİN TARİHİ NEREYE DAYANIR

Örme tekniğinin geçmişi belki de dokumadan bile önce gelir. XVI.yüzyıla gelinceye kadar yün çoraplar, başlıklar ve benzer giysiler el ile örülerek üretilmiştir. Örme ürünlerin yaygınlaşması ancak mekanik örgü makinesinin bulunmasından sonra olmuştur. XVI. yy.da örülmüş eşyaya karşı talebin hızla artışı örmenin mekanikleştirilmesi için itici bir güç olmuştur.
Örgü makinesi, 1539’da İngiltere’de Nottingham yakınındaki Culverton köyünün papazı olan William Lee tarafından bulundu. Dokuma tezgahına oranla çok daha karmaşık olan bu makine pedal ve kasnakla çalışmaktaydı.
Zamanla Lee, belirli biçimlerde parçaların örülmesine olanak sağlayan bir sistem geliştirmiştir. Örme işleminin belirli bir basamağında tezgahtaki belirli kancalar çekilerek işlem dışı bırakılıyordu. Örgü makinesı 12 yaşındaki bir çocuk tarafından kullanılabiliyor ve ilk biçimi ile elle örmeye oranla on onbeş kez daha hızlı örüyordu. Bununla birlikte makine tam otomatik değildi ve makineyi kullanan hem makineye gerekli gücü sağlıyor, hem de makinenin çeşitili bölümlerinin hareketini koordine ediyordu.
Lee makinesi için Kraliçe Elizabeth veya Kral I. James’den kendisine tekel sağlayan bir patent aldı ve daha sonra Fransa’ya geçerek Rouen’e yerleşti.
Örme makinesi 1765 yılında otomatik çalışır biçime getirilen kurdele makinesi ile birlikte, günümüzde çok karmaşık işlemleri yapan dokuma makinelerinin yapımında önemli bir adımdır.Yuvarlak örgü makineleri 1840’ta kullanılmaya başlanmış ve 1880’de dikiş kapama makinesinin de kullanılmaya başlanmasıyla seri bir biçimde çorap üretimi sağlanmıştır.
Örme tekniği ile kumaş üretimi 1950’li ve 1960’lı yıllarda artmaya başlamış ve buna paralel olarak da örme makineleri geliştirilmiştir. 1967 yılında örme teknolojisindeki güvenirlilik ve gelişim doruğa ulaşmıştır. Bu dönemde dokumacılığın giderek ortadan kalkacağı ve yerini örmeciliğin alacağı ileri sürülmeye başlanmıştır.Bu dönemde sentetik elyaftan yapılan ipliklerdeki gelişme, örme makinelerinin yayılmasına büyük ölçüde yardımcı olmuştur.Örme teknolojisi dokumanın rakipsiz sayıldığı erkek üst giysi alanını ele geçirmeye başlamıştır. Dokunmuş kumaşların arka plana itilmesi dokuma makineleri üzerindeki çalışmaları da olumsuz etkilemiş, çalışmalar örme makinelerinin geliştirilmesine ve üretim hızlarının artırılmasına kaymıştır.
Ancak 1975 yılında dokunmuş kumaşlar yeniden önem kazanmaya başlamış, ev kadınlarının yeniden dokunmuş ürünlere yönelmesi sonucunda dokumacılık kaybettiği pazarları yeniden kazanmaya başlamıştır.Bunun yanında, endüstriyel kumaş üretiminde dokumanın yerini örme kumaşların alamayacağı da görülmüştür. Dokuma işleminin bulunuşundan beri buna form ve üretim bakımından bir alternatif aranmı ancak bulunamamıştır.
Dünya kumaş üretimi 1970 yılında 20,7 milyon ton iken bu miktar 1982’de 32 milyon tona ulaşmıştır.

ÖRME KUMAŞ TEKNİKLERİ

LAKOST KUMAŞ:
Kilit ve iğne dizilişleriyle , özellikle tek plakalı örme makinelerinde ilmek ve askı hareketleri ile oluşturulan bal peteğine benzer özel yapıda askılı bir örme kumaş çeşitidir.
Lakost, genellikle merserize pamuktan veya polyester/pamuk karışımı iplikten üretilen sık ilmekli tişört ve spor üst giyiminde geniş olarak kullanılan bir kumaştır. İsmini timsah arması bulunan bir Fransız firmasından almıştır. Tenis gömleklerinden tanınan bu tip ilmekli kumaşlar, piyasada tek iğneli pike olarak da bilinir.
Lakost kumaşlar RL Askılı (fanglı) örgü tekniğiyle örülür. Bu tip RL örgüler, tek plakalı örme makinelerinde ilmek ve askı (fang) hareketlerinin beraber kullanılmasıyla elde edilen örgülerdir.

RL-İKİ İPLİKLİ (ASTARLI) ÖRME KUMAŞ
Teknik olarak astar örgülü olarak isimlendirilen, ancak piyasada iki iplik örme kumaş olarak tanınan kumaştır. RL tek plakalı yuvarlak örme makinelerinde, iğne ve kilit dizilişleriyle elde edilir.Genellikle birbirinden numara yönünden farklı iki tane ipliğin (zemin ipliği ve astar ipliği) aynı iğneye verilmesi ile oluşur.
Astar ipliği genellikle kalın, hacimli ve şardonlanmaya müsait olan ipliklerdir. Astar ipliğinin kalınlığının, zemin ipliğinin kalınlığının iki katı olmasında fayda vardır.
İki iplik örme kumaşın gramajı diğer tek katlı örme kumaşlara göre daha yüksektir.
Genellikle günlük ve gecelik spor giyim ile bebek dış giyiminde daha çok tercih edilmektedir.

ÜÇ İPLİK ÖRME KUMAŞ
Üç iplik örme kumaşlar, iki iplik örme kumaşlardan farklı şekilde zemin ve astar ipliğine ilave olarak üçüncü bir ipliğin (bağlama ipliği) örmeye katılımı ile üretilir.Genellikle birbirinden farklı olarak kullanılan üç iplikten, birinci zemin ipliği ile zemin örgüyü, ikinci iplik (astar ipliği) ile yüzeyi oluşturma ve üçüncü bağlantı ipliği ile de yapının daha sağlam olması sağlanır ve astar ipliğinin kumaşın ön yüzünde görünmesi önlenir. Bu kumaşlar daha ağır yapılı örme kumaşlardır.

YUVARLAK ÖRME PELÜŞ KUMAŞLAR
Pelüş örgü üretimi genellikle pelüş örgülerinin yapımı için özel hazırlanmış pelüş hava oluşturma ve tutma, düşürme görevini yapabilen platinlerin olduğu RL yuvarlak örme makinelerinde tek yüzlü olarak L tarafından yapılır.
En az bir zemin ipliği ve bir pelüş ipliğinden örülen ve aynı zamanda biçimlendirilebilen örme kumaşlardır.Burada pelüş ipliği ile uzun hav fiyonkları oluşturulur.
Genellikle akrilik, modakrilik gibi elyaflarla hayvan postu taklidi veya astar maksatlı olarak kullanılan örme kumaşlardır. Bunlar çorap, sıkıca tutması gereken elbise yapımında, havlu, günlük giyimde vs. yerlerde kullanılmaktadır.

HAVLU KUMAŞLAR
Örme havlu kumaşlar havlu örme tekniğine göre iki ipliğin aynı anda örme bölgesinde örücü iğnelere beslenmesiyle üretilen jarse örme ürünleridir.
Havlu kumaşlar pelüş örgü tekniğiyle üretilir.
Plaj giysisi, elbise, çocuk giyim, havlu, bornoz vb. alanlarda kullanıldıkları gibi son yıllarda bilhassa yatak çarşafı nevresim vb. maksatlar yanında sportif ve tıbbi amaçlar için de tercih edilmektedir.

KADİFE KUMAŞLAR
Yuvarlak örme makinelerinde havlu kumaş tekniğiyle üretilen ve sonradan traşlama işleminden geçirilerek kadife görüntüsü verilen, ince havları ile yumuşak bir yüzeyi olan havlı pelüş örme kumaş çeşididir.
Dokuma pamuklu kadife bir dereceye kadar benzer, ancak biraz daha yumuşak, esnek bir örme kumaştır.
Örme kadife kumaşlar, elbiseliklerde, sportif alt üst takımlarda vb. giysiliklerde kullanılır.

VANİZE KUMAŞ

Tek ve çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde özellikleri birbirinden farklı iki iplikten birinin ön yüzünde, diğerinin örgünün arka yüzünde görülebileceği şekilde çalıştırılması ile vanize kumaş elde edilir.
Örme sanayinde vanize süprem diye anılan bu örme çeşidinde de yöntem süprem örgüsünde olduğu gibidir.Farkı mekiğin çift gözlü ve jakar sistemine göre çalışmasıdır.
Çift katlı kumaş görünümünde bu örgüde iplikler isteğe ve amaca göre farklı materyallerden yapılmış olabilirler. Örneğin eşofmanlık kumaşlarda ön yüz floş, arka yüz ise pamuk ipliği kullanılabilir.

RİBANA (LASTİK) KUMAŞ
Ribana kumaşlar çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde, silindir ve kapak iğnelerinin birbirlerine göre çapraz bir şekilde yerleştirilmeleri ile elde edilen çift katlı örme kumaşlardır.
Ribana kumaşların özellikle enine yönde esneklikte oldukça yüksek olduğundan dolayı lastik örgü tabiri bu kumaş için kullanılan yaygın pratik temel bir terimdir, lastik iplikli örgü değildir.
Ribana kumaşlarda kumaş gerilimsiz iken sadece sadece boyuna R ilmek çubukları ön planda görülmektedir. Sol ilmekler ise, sağ ilmekler arasında gizli kalmakta, örgü enine doğru açılırsa sol ilmekler açığa çıkmaktadır. Bu tip örgünün kumaşlarını karakterize eden, kumaşın her iki tarafındaki ayırt edilebilir şekilde düz ve ters ilmeklerdir. Kumaşı yapısı sırayla birbiri ardınca gelen düz ve ters ilmeklerden oluşur.
Ribana örme kumaşlar, kumaşın iki tarafında çok belirgin rib efektine sahiptirler. Eğer iki sıra düz, iki sıra ters ilmek sırayla kumaşın iki tarafında görülüyorsa buna, 2x2 ve 2x1 ribana denir.Eğer bir düz ilmek olursa bu, 1x1 ribana veya tam dolu ribana olur.
Kumaşın ön ve arka yüzünün görünüşü aynıdır.
Genellikle üst giyimde ve tıbbi, özel sportif giyimde, t-shırtlrin etek kısmında, yakalarda, kollarda, örme manşetlerinde, örme şapkalarda, erkek çorapları ve benzeri alanlarda geniş bir kullanım alanına sahiptir.


KAŞKORSE KUMAŞ
Çift plakalı örme makinelerinde her iki iğne yatağındaki üç iğneden birinin iptal edilmesi ile yapılan RR örgü çeşitidir.
Bir çeşit ribana örgü çeşitidir.
Enine yönde elastik olduğu için bant, kenar, kazak, bayan giyimi vs. yerlerde kullanılır.


İNTERLOK KUMAŞLAR
Sadece çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde, silindir ve kapak iğnelerinin birbirlerine dik ve karşılıklı bir şekilde yerleştirilmeleriyle elde edilen çift katlı örme kumaş çeşitidir. İnterlok kumaşları enine yönde gerdirsek bile, iki yüzde de sadece sağ ilmikler görülür.
İnterlok kumaşların başlıca özellikleri şunlardır:
- Ön ve arka yüzde aynı görünüme sahiptir, çift yüzlüdür
- Desen ve yüzey dizaynı sınırlıdır
- Ön ve arka yüzü pürüzsüzdür
- Sık bir yapıya sahiptir
- Dikey yönde, yatay yöne göre daha yüksek bir elastikiyet özelliğine sahiptir.
- Boyutsal stabilitesi ve şeklini koruma özelliği yüksektir
- Diğer tek iplikli örme kumaşlara göre en yüksek gramajlı örme kumaşlar elde edilebilir
- Gerilmeye maruz kaldığında ilmek bir uçtan kaçma eğilimi gösterir
- Ön ve arka yüzey arasında hava olduğundn, daha iyi ısı yalıtım özelliğine sahiptir.Diğer tek iplikli örme kumaşlara göre daha sıcak tutar
- İnterlok örme kumaşlarınhacimli yapısı nedeni ile nem alma özelliği iyidir.
İç giyim yazlık-kışlık ve özellikle sportif, tıbbi üst giyimlerde geniş bir kullanım alanına sahiptir. Ayrıca teknik koruyucu tekstil olarak da kullanılabilmektedir.
Bir kumaşın interlokmu yoksa ribana mı olduğunu belirlemek için kumaşı enine gerdirip bakılır, eğer karşılıklı ilmekler birbirinin karşısında ise bu interloktur.
Basit bir tabirle doluya dolu ise interloktur.
Ribanada doluya boş, boşa dolu karşılıklı gelmektedir.

SELANİK KUMAŞ
Çift plakalı ribana ve interlok makinelerinde ilmek ve askı hareketlerinin örgü raporu içinde uygun bir şekilde yerleştirilmesi ile oluşturulan tek iplikli, iri örgülü ve incili görünümlü bir örme kumaştır.
Sportif giyim, ceket, üst giyim vs. kullanılır.

DİKİŞ MAKİNASI KULLANIRKEN GÖRÜLEN AKSAKLIKLARIN NEDENLERİ


Burada evde kullanılan makinalarla ilgili bilgi verilmiştir. Ancak sanayi makinaları için de
yaklaşık aynı bilgiler geçerlidir)
İplik Kopması
-İplik iğneye ters geçmiştir
-Alt ve üst iplikler fazla gergindir.
-İğne ters takılmıştır
-İplik, iğne kalınlığına uygun değildir.
-İğnenin ucu bozuktur.

Dikiş Atlaması
-Makina iğnesi yerine iyi yerleşmemiştir
-İplik iğneye yanlış geçirilmiştir
-İplik iğneye göre kalındır

İğne Kırması
-İğne düzgün takılmamıştır
-İğne ve iplik kalınlıkları kumaşa göre ayarlanmamıştır
-Makina çekerken, kumaş fazla çekilmiş veya itilmiştir.
-Kumaş fazla katlıdır.(Katlı kısımların makinası yavaş çekilmelidir)
-İğnenin takılı olduğu ayak doğru takılmamış, iğnenin altında kalıyordur.

Makinanın Ağır İşlemesi
-Makina kayışı gevşektir(kayış ek yerinden kesilerek biraz kısaltılabilir)
-Mekik yatağı tozlanmıştır
-Makina bakımsızdır.(makina usulune uygun temizlenip yağlanmalıdır)


ELDE VE BİLGİSAYARDA KALIP YAPMANIN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI NELERDİR?

Elbette her ikisinin de avantaj ve dezavantajları var.
Karşılaştırma yaparsak;
Elde kalıp yapmak :
Dezavantajları, daha çok yer kaplar, daha uzun zaman alır, daha çok malzeme gerektirir, görüntü kirliliği oluşturabilir, el ve kolların giysilerin daha çabuk kirlenmesine neden olur, bedenen daha yorucudur, bir kalıbı çoğaltmak için tekrar kopya almak gerekiyor, kalıpların
muhafazası zordur. Bunlar elde kalıp yapmanın dezavantajları.Sürekli eğilerek yapıldığı için boyun ağrılarına neden olabilir.
Avantajları ise, dikkat isteyen iştir evet, ancak bilgisayarda çalışmaya göre dikkat açısından daha az yorucudur. Çünkü kalıpların boyutları daha büyüktür ve bir çok ayrıntı daha kolay
fark edilebilir.
Kalıpların formu somut olarak ve birebir ölçüleriyle görülebilir.
Çalışırken, üzerine not alınabilir, renkli kalemler kullanılabilir vs.

Program kullanılarak çalışmanın dezavantajları ise; ekran küçük ve kalıplar minyatür şeklinde olduğu için hata yapma ve dikkatten kaçma olasılığı yüksektir. Bu sebeple daha çok yoğunlaşma ve dikkat ister.
Kalıplar birebir ölçülerde görülmediği için formu yakalamak biraz daha zordur. Ancak orantılı olarak küçültüldüğü için yinede görünüm bozulmaz.
Sürekli oturarak çalışıldığı için sırt ve bel ağrısı yapabilir.
Çalışma esnasında, bölünmemeyi gerektirir. Çünkü bilgisayarda kalıp çalışırken, çoğu zaman
Birçok şey akılda tutularak yapılır. Aksi halde başa dönmek veya bir önceki aşamadan başlamak gerekebilir.
Bilgisayardaki kalıplarda, sistem gereği, daha farklı durumlar vardır.. çizgiler, çizgi özellikleri, nokta karakterleri, bir takım işaretler vs..Bunlar bir çok anlama gelir ..Örneğin, gerber programında, bölük nokta tek başınayken üçgen şeklinde görünürken, hem bölük hem seri noktası ise baklava dilimi şeklinde görülür.. Ara noktalardan sistemin verdiği noktalar yuvarlak, kendi eklediklerimiz kare şeklindedir..Bunlar kendi aralarında da S ve N noktası olarak adlandırılırlar..S noktası yumuşak çizgileri, N noktası sert ve köşeli çizgileri ifade eder.
Yine kendi başına üçgen nokta seri noktasını da ifade edebilir. Bu nedenle, bölük nokta ile seri noktasın ayırt etmek için şu küçük ayrıntıya dikkat edilmelidir.bölünmüş noktanın üçgen şeklinin sivri ucu yukarı yani (+y) yönünde,seri noktasının ücgeninin sivri ucuda aşağı yani (-y) yönündedir.Bu tanımlamalar biraz karışık gelmiş olabilir. Böyle bir örneği verme sebebim, bilgisayar ne kadar daha pratik görünse de, daha farklı ayrıntılara sahiptir.
Örneğin elde uhu, makas gibi ayrıntılarla uğraşırken, bilgisayarda da noktalar vs. ile uğraşılmaktadır. Tabi bu yorucu ve zaman alıcı değil,ama çok daha dikkat gerektirici bir durumdur. Çünkü bazen öyle anlar olur ki, ancak onlarca kat büyütünce anlaşılabilecek nokta hataları olabilir. Bunu da tecrubeli operatörler anlayabilir. Bu nokta hataları, kalıbtaki çizginin
yanlış ölçülmesine neden olabilir.
Hiç programı kullanmamış olanlara bunlar ürkütücü gelmesin. Çünkü öğrendikten sonra ve sistemli düzenli ve çok dikkatli çalıştıktan sonra böyle hatalar olmaz. Hatta bu şartlar sağlanırsa, bilgisayarda daha hatasız kalıplar çıkarılır.

TEKSTİL FİRMALARI

COTON

İlk olarak 1988 yılında küçük bir outlet mağazası ile faaliyete başlayan Koton, kısa sürede Dünya’da ve Türkiye’de, hızlı moda kategorisinde kendi ürünleri ile tanınan bir marka olmayı başardı.
1995 yılında marka olma yolunda çalışmalarına daha da hız kazandırarak mağaza ve koleksiyon tasarımı üzerinde yoğunlaştı.1996 yılında Almanya’nın Münih şehrindeki toptan
satış mağazasını açarak yurt dışındaki ilk adımını atmış oldu. Planlarının önemli bir kısmını müşteri gereksinim ve eğilimleri üzerine yapan ve gerektiğinde müşterilerini yönlendirebilen Koton, bugun yüzün üzerindeki tasarım kadrosu ile, yılda elliye yakın koleksiyon oluşturuyor. Günde otuz, senede on bin yeni modelin mağazalara girişini ve on milyon ürünün üretimini gerçekleştiriyor.
Daha iyi modayı daha hızlı ve daha şık ortamlarda müşterisine sunmayı hedefleyen Koton, tasarıma ve tasarımcıya olan güçlü inancı ile Türkiye ve Dünya’daki yerli ve yabancı tasarımcılar ile iş ortaklıklarına girmeyi planlamaktadır. Hala başarı ile yürütmekte olduğu Bora Aksu işbirliğini, yetenekli tasarımcılar ile zenginleştirerek, “High Fashion” ürünlerini geniş tüketici kitlelerine sunmayı amaçlıyor.
Dünya’daki tüm müşterilerine son modayı, çok hızlı bir üretim organizasyonu ile, beklentileri fazlasıyla karşılayacak çeşitlilikte, uygun fiyatlı ve moda ürünler tasarlayıp satışa sunan Koton markası, Türkiye’de iki yüz otuz, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan başta olmak üzere birçok ülkede kırk beş noktada müşterisi ile buluşuyor.

collezione
Kategori: tekstil firmalari

Collezione, Ekrem Akyiğit tarafından 23 Ağustos 1987 yılında kurulmuştur.1987 yılında Bakırköy’de açaaçılan ilk mağazadan sonra oluşan yüksek talep sebebiyle 1989 yılında ikinci Collezione mağazası Fatih’te açıldı. Ta takip eden iki sene içinde İstanbul’un birçok noktasında açılan Collezione mağazaları, kararlı büyümenin de bir gösgöstergesi oldu. İlk kurulduğunda koleksiyonlarında sadece erkek giyim ürünlerine yer veren Collezione, 1911991’den itibaren bayan giyim ürünlerine de yer vermeye başladı.2001 yılında 44, 2003 yıl sonu itibariyle 82 mağazaya ulaşmıştır.
% 100 yerli sermayesi ile ülke ekonomisine katkı sağlayan Collezione, merkez,mağazalar ve üretim tesislerinde toplam 86.000 metrakare üzerinde, yaklaşık 2000 personeliyle faaliyette bulunmaktadır.Şu anda Türkiye genelinde 81 mağaza,153 bayi; yurt dışında ise 18 ülkede 32 satış noktası ile hedef kitlesiyle buluşmaktadır.
Collezione,devamlılığın en önemli simgesinin “değişim” olduğuna inanmaktadır.Gelişmelere dinamik bir biçimde uyum sağlamakta, hizmetlerinde müşteriyi merkez olarak almakta ve bu paralelde stratejisini oluşturmaktadır.
Collezione mağazalarında her 15 günde bir ürün çeşitleri değişiyor.Tasarım departmanı 70 kişiden oluşuyor.40 kişilik ekip gençleri takip ediyor ve gençler nerelerde vakit geçiriyor,neler giyiyor gibi bilgiler elde ediyorlar.
Tasarım için, internet, Wgsn, yurt dışı fuarlar, trend boklar, itkib seminerleri, dünya çapında ünlü modacılardan yararlanılıyor.
2005 yılı içerisinde satmış olduğu toplam ürün adedi 10 milyon civarındadır
Ekrem Akyiğit
1956 yılında Elazığ’da doğdu.5 yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul’a geldiler. Dedesi Sultanhamam’da handa odabaşıydı. Babası da onun yanında çalışıyordu. Çocukluğu, Kapalıçarşı, Nuruosmaniye civarında geçti. 5 yaşındayken Son Saat gazetesini satmaya başladı.13 yaşında iken babası vefat etti.13-14 yaşında babasının işini devralarak hanın çay ocağını işletmeye başladı.
Çok küçük yaşta, çalışma hayatına girmiş olması ve ailesel yükümlülükler, eğitimini sürdürmesine imkan vermedi ancak bu süre içinde Sultanhamam’da öğrendikleri de asla satın alınamayacak kadar değerliydi. Çay ocağının gelişmeye müsait olmadığı ve iş ruhuna uymadığını düşündüğü için bu işi bıraktı ve ağabeyinin bulunduğu, bir vitrincinin yanında çalışmaya başladı. Mağaza vitrin ve görsel düzenlemesi alanında iş kurarak uzmanlaştı.
5 yaşından beri girişimciliğin izinde olması ve bulunduğu her imkanda yeni fırsatları değerlendirme azmi 1987 yılında, yeni bir alana geçmesini sağladı. Bu alan ‘mağazacılık’ tı. 18 yıl, mağaza vitrin ve görsel çalışmalarını yürütmesi, bir mağazanın nasıl yönetileceği konusunda, ona öngörü kazandırmıştı. Bu öngörü, insanları giydirmeyi sevme ve insan ihtiyaçlarını iyi izleme yeteneği ile birleştiğinde, ‘Collezione’ markasını kurması çok da zor olmadı.
Ekrem Akyiğit, şu anda Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Türk Sanayici Ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyesidir. İstanbul Sanayi Odasında (İSO) meclis üyesidir.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD), İTKİB (İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri) ve İHKİB Eğitim Vakfı’nda ise yönetim kurulu üyesidir.

GÜNGÜK HEDEF HESAPLAMA TEKNİĞİ

GÜNLÜK HEDEF HESAPLAMASI
GÜN DAK XKİŞİ SAYISI X VERİMLİLİK
GÜNLÜK HEDEF ADET
ÜRÜN STANDART ZAMAN
ÖRNEK
540X14X0.80/7.5
806

PERİYOT HEDEFLERİNİN HESAPLANMASI
GÜNLÜK HEDEF / GÜN.DAK.X PERİYOT DAK.
PERİYOT HEDEF ADET
ÖRNEK
806/540X105
157

DOKUMA KUMAŞ

DOKUMA KUMAŞ

İlk insanlar kendilerini dış etkilerden korumak için hayvan postlarına sarınıyorlardı.Dokuma fikrinin, hayvan kuyruklarının uzun olan kıllarını elleriyle örerek hayvan koşumları yapma çabasıyla ortaya çıktığı tahmin edilmektedir.
Medeniyet ilerledikçe ihtiyaçlar da çeşitlendi ve arttı. Giyimde kullandıkları postların yerini, yün liflerinden yapılmış basit örgüler almaya başladı. İnsanlar yün liflerini tabii renkleriyle kullandıkları gibi zamanla çeşitli renklere boyayarak tesirini arttırma yolunu buldular.Maksatlarına en uygun gelen hayvanın, koyun ve keçi olduğunu anlayarak üretime önem verdiler.Bunları bitkisel lifler, yani pamuk, keten, kenevir üretimi takip etti.
Dokumacılık sanatının ve insan zevkinin gelişmesinde çok büyük rolü olan bir dokuma maddesi de ipektir. İpek lifleri özellik ve değer bakımından diğer bütün liflerin üzerinde önemli bir yer tutar.
Ayrıca ipek, istihsalinin sınırlı ve güç oluşu verime ve dolayısıyla fiata tesir ettiğinden elde edilmesi zor, hatta lüks bir dokuma maddesi niteliğini uzun zaman muhafaza etmiştir. Bu yüzden uzun ve zahmetli araştırmalar neticesinde bilginler tabii ipeğe benzeyen suni ipeği bulmuşlardır. Bu çalışmaları suni yün ve diğer sentetik dokuma maddelerinin bulunuşu takip etmiştir.
Dokumacılığın gelişmesiyle beraber menşei madeni olan pek çok maddeler de dokuma maddesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bunlar bazen parıltılarından süsü olarak, bazen de diğer liflerden farklı özellikleri yüzünden ihtiyaç maddesi olarak endtüstride yer almıştır.

PAMUKLU KUMAŞLARIN SINIFLANDIRILMASI

DÜZ DOKUMALAR
Pamuklu Bez: Atkı ipliğinin çözgü ipliğini bir alttan ve bir üstten geçmesi suretiyle elde edilen düzgün dokunuşlu kumaşlardır. Üzerinde zerafet sayılacak hiçbir desen bulunmaz. Kenevir ve ketenden yapılan bezlere nazaran daha az dayanıklı, fakat onlardan daha ucuzdur. Beyazlatılmış veya ham, ekseriyetle de renkli ipliklerle damalı olarak dokunurlar.

Basma: Zemini düz olup üzerlerine çeşitli renkte ve büyüklükte desenler basmak suretiyle elde edilen pamuklu dokumalara “basma” denir.
Hassa: Bez armür üzerine sık dokunmuş dayanıklı bir bezdir. Arzuya göre çok fazla apreli olarak da hazırlanır.
Kalın Patiska: Bunun ince ve sık dokunuşlu cinsleri de vardır. Aprelendikleri zaman çok sağlam görünürler.
Perkal: Çok sık dokunmuş pamuklu bezdir.Özel bir apresi vardır.
Opal: Pamuktan dokunmuş gayet ince ve düzgün bir kumaştır. Opal genel olarak havsız durumdadır.İnce ve oldukça seyrek bir şekilde dokunması bunu diğer kumaşlardan ayırır. Yumuşaktır.Vücudu tahriş etmediklerinden bebek çamaşırları yapmaya çok elverişlidir.
İnce Patiska (batist) ve ince Keten Bezi (linon): Bunlar tafta gibi düzgün dokunuşlu, çok az apreli hafif kumaşlardır. Özel şekilde aprelenmiş ve silindirden geçirilmiş merserize keten bezi, ipek gibi parlak bir görünüşe sahiptir.
Tülbent, Muslin ve Organdi: Bunlar sıkça dokunmuş, ince esnek ve seffaf bezlerdir.
Tülbent oldukça sık dokunmuş, seffaf ve apresiz bir dokumadır.Şifon gibi dökük bir duruşu vardır.
Muslin, iplikleri kıvrak, pürüzsüz, ince ve düzgün dokunmuş kumaştır.
Patron Muslin: Siyah ve beyaz renkte dokunmuş olabilir. Elbiselerde yardımcı malzeme olarak, şapkacılıkta, modellerin çıkarılmasında kullanılır.
Tarlatan: Muslinden daha ince ve döküktür. Muslinin kullanıldığı yerlerde kullanılır.
Organdi: Tülbent gibi oldukça sık dokunmuş şeffaf bir kumaştır. Müslinden az tülbentten çok parlaktır. Kırılabilir şekilde aprelidir.
Mermerşahi:Tülbentten kalın, kasarlı ince bir bezdir.Genel olarak dokunduktan sonra beyazlatılır
Gaz: Tülbentten çok daha seyrek dokunur.Ona göre biraz aprelidir. Dayanıklılığı tülbetten fazla, muslinden azdır.
Gipür ve tül: Bunlar kullaılacakları yerlere göre az veya çok apreli ağ şeklinde konunmuş, ince ve parlak dokumalardır. Bu cins dokumalar garnitür ve elbise yapılmasında mobilyacılıkta fazla miktarda kullanılır.
Margizet: Jorjete çok benzer. Pamuktan bez armürle oldukça ince bir surette dokunur. Genel olarak emprime edilmiş bir vaziyette görülen bu cins kumaşlardan bilhassa yazlık elbiseler yapılır.
Jorjet: İpliklerinin fazla bükülmüş olmasından dolayı oldukça bürümcüklü bir görünüşte olan ve bez armürle dokunan bir kumaş çeşitidir. Muhtelif desenlerde emprime yapılmış jorjetlerden, ince olmaları sebebiyle yazlık kadın elbiseleri yapılır.
Etamin, kaneva: Bunlar oldukça parlak atkı ve çözgü iplikleriyle yüzeyinde gözler teşkil edecek surette dokunan kumaşlardır.
Bilhassa işlemecilikte önem kazanan kan*******ar seyrek ve sık olmak üzere iki şekilde dokunur.

KRUVAZE DOKUMALAR
Kutil: Çok sık ve sağlam dokunmuş bir cins kumaştır. Bu kumaş bazen düz, bazen de çeşitli renklerde çubuklu dokunur. Buna kumlu bir görünüş vermek için kumaş evvela buharlama işlemine tabi tutulur. Sonra aprelenir.Bu cins kumaşlar saf pamuktan dokunursa da ketenle karışık dokunmuş kutiller de vardır.Bunlar minder, yastık örtüsü yapılmasında faydalanıldığı gibi bazen, istor, perde, çadır ve elbise yapılmasında kullanılır
Serj (şayak) Kruvaze kumaşlar: Bu cins kumaşlar damarlı veya çizgili olarak dokunur. Astar olarak, kanepe örtüsü olarak kullanılır.
İnce Saten: İpek apresi verilmiş parlak ve dökük kumaştır.Eni az olanlar hafif ve ipekli kumaşlar yerine satılır. İyi cinsleri erkek elbiselerinde, paltolarda astar olarak kullanılır. Bundan mobilyacılıkta da faydalanılır.

Saten Serj ve işlemeli saten: Hafif ipek apresi verilmiş, her renkte dokunan ve elbise astarı olarak kullanılan bir kumaştır.

Çin Sateni: Sağlam ve yalnız siyah renkli olarak dokunan ve sadece erkek elbise ve paltolarında astar olarak kullanılan bir kumaştır, pahalıdır. Pamuk ve yün iplikleri karıştırılarak yapılmış fantezi isimler altında satılan kumaşlar bunun yerine kullanılır.

Lustrin: Bunun bir yüzüne cilalı bir apre yapılmış olduğundan parlak bir görünüşü vardır.Çeşitli renklerde boyanmış olarak hazırlanır.
Finet: İnce şayak dokuma bir kumaştır. Tersi az veya çok tüylüdür.
Pike: Kumaşın yüzü şayak gibi dokunmuş fantezi şekillidir. Tersi biraz havlıdır. Bebek kundakları, çocuk elbiseleri ve garnitürler yapılmasında çok kullanılır. Farklı enlerde kullanılanları mobilyacılıkta da faydalanılır.

YUMUŞAK VE YÜN GİBİ GÖRÜNÜŞLÜ OLAN HAVLI KUMAŞLAR
Fanila: Düz, beyaz veya renkli çigili bir dokuma çeşitidir.
Uatin ve Molton: Molton gevşek dokunmuş tersi kumaşın kalitesine göre az veya çok havlı, yumuşak, yünlü veya pamuklu bir kumaştır. Uatin, Elbisenin astarıyla kumaşın arasına konan atılmış ve bastırılmış yün, pamuk veya ipekli bir kumaştır.
Kadife: Yüzünde tamamen veya kısmen az veya çok yükseklikte tüy (hav) veya sık kıvırcık halinde halka bulunan zemini düz bir kanevadan ibaret olan pamuklu kumaşlardır.

Düvetin ve Velütin: Aynı isimdeki ipek dokumalar taklit edilerek yapılmış çok kısa havlı, yumuşak, yıkanabilir ve ucuz pamuklu kumaşlardır. İnce, fitilli, çizgili ve emprime olanlar daha ziyade elbise ve sabahlık yapılmasında kullanılır.

İPEKLİ KUMAŞLAR
Taftalar: İki yüzü de birbirinin aynı olan bez armür üzerine dokunmuş perdahlı bir kumaştır. Dokuması çok basittir. Çok gergin iplik dizileri üzerinde teller fevkalade muntazam şekilde birleşmiş olarak görülür.
Kamelyon, Fay, Muare, Luizin, Payet, Ponje, Fular, Florans gibi çeşitleri vardır.
Serj ve diyagonaller: Serj veya diyagonal bir dokuma çeşitidir. Çözgü iplikleri atkı iplikleriyle yapılmak istenen desene göre 1/3, ¼ veya diğer bir oranda kesiştirilmek suretiyle elde edilir. Üstte kalan ipliklerin uzunluğunca diyagonal bir görünüş hasıl olur.Bu dokunuş tarzı kumaşın sağlamlığına tesir etmez. Bu şekilde birçok değişik kumaş çeşitleri elde edilmiş olur.
Kruvaze, tersi ve yüzü düzgün serj tarzında dokunmuş bileşik bir kumaştır.
Sura, Atkı iplikleri diyagonal şekilde dokunmuş, düz veya perdahlı görünüşlü bir kumaştır.
Satenler: Saten, serj dokumanın bir çeşidi olup, tanesiz, düz ve çok parlak yüzeyli bir kumaştır. İplikler birbiri üzerine ve kumaşın her iki yüzünde çok sık olarak dokunmuştur. Satenlerin cinsi kullanılan ipeğin miktarına göre değişir.
Saten düşes, kalın, duruşunu muhafaza eden en iyi cins satendir. Daima pahalı bir kumaştır, boyanmış ipliklerle dokunur.
Serbest saten, Çok yumuşak, çok parlak, tersi hafif dişli olup, dokunduktan sonra boyanan bir kumaştır.
Şarmöz, Kalın, diğer cinslere nazaran daha az parlak, çok dökük bir cins satendir. Atkı ipliklerinden biri Kreplerde olduğu gibi çok bükümlüdür.
Krep saten, Buna “bengal” de denir. Parlak çok dökük bir kumaştır
Saten döliyon, adi satenden biraz daha mat, serj dokumalı, atkı iplikleri çok sıkıştırılmış bir kumaştır. Boyanmış ipliklerle dokunur.
Şarjan saten,Şanjan tafta gibi iki renkli ipekle yapılır. Pek sağlam değildir.

Armürler: Dokuma tezgahlarında kullanılan yardımcı parçalarla dokunan kumaşlardır.
Armür, Sık dokunmuş, atkı iplikleri şekil vermede bilhassa enlemesine düzgün damarlar teşkil etmede önemli rol oynayan bir kumaştır.
Rips, Yüzeyinde yan yana dizilmiş ve kumaş boyunca seri halinde çubuklar bulunan parlak yüzeyli bir kumaştır. Bu çubukları teşkil eden ipliklerin diğer dokumalara nazaran daha gevşek bir halde olması sebebiyle temas ettikleri düzgün olmayan yüzeylere takılarak, kumaş çabucak bozulur.
Grogren ve Otoman, atkı iplikleriyle, kumaşın uzerinde aynı istikamette teşkil edilen kabarık çizgilerle tanınan kalıp ipekli dokumalardır.
İpek dra, ipek kaşmir ve dublfas, Oldukça kalın, küçük taneli görünüşlü, bir yüzü saten diğer yüzü tafta dokunuşlu bir kumaştır.

Kadifeler: Yüzünde tamamen veya kısmen veya çok yükseklikte sık tüy veya sık kıvırcık halka meydana gelecek surette dokunan havlı ipekli kumaşlardır.
Kısa havlı kadifeler, tersi saten olan kadifeler, frize kadifeler, kuzey kadifeleri, tüysüz kadifeler (kemha) gibi çeşitleri vardır.
Krepler: Bükülmüş ipek ipliğinden bez armürle dokunan ince kumaşlara krep adı verilir. Kreplerin iplikleri bükümlü olmasından dolayı bürümcüklü bir görünüşü vardır.Kumaş tel tel söküldüğü zaman serbest kalan iplikler bükülmeye başlar.
Fransız krepleri, gayet iyi bükülmüş çözgü ve atkı iplikleriyle dokunur ve sonra sıcakta deri kaplı silindirlerle aprelenir.
İngiliz krepleri, Fransız krepleri gibi dokunursa da kullanılan ipek iplikleri biraz daha kalın ve gevşek bir kumaştır.
Çin krepleri, ham ipekten yapılmış çözgü iplikleriyle fazla bükülmüş atkı ipliklerinden meydana gelir.Bundan dolayı krep döşinin diğer kreplerden daha dalgalı bir görünüşü vardır.Kumaş haline geldikten sonra boyanır ve fazla telleri temizlenir. Bu işlemlerle çözgü iplikleri parlak ve esnek bir hal alır. Atkı iplikleri ise bilakis kumaşı büzer, buruşturur ve darlaştırır.
Avrupa krepdöşini,Doğu krepdöşinlerine nazaran daha ince, hafif ve daha muntazam görünüşlü ve parlaktır.
Krep şap, şap ipeğinden yapılmış ve az gofreli bir cins krep döşindir. Adi kreplere nazaran daha ucuzdur.
Krep jorjet, Atkı ve çözgü ipliklerinin fazla bükümlü olmasından dolayı oldukça bürümcüklü bir görünüşte olan kumaşlara “jorjet” denir. Krep jorjet mat bir kumaş çeşitidir.
Krep Maroken, çok kalın bir çins krep döşindir. Atkı iplikleri kalıp olup,pamuk, yün veya ipekten olabilir.
Burret, ipek deşeleriyle dokunan dişli görünüşte, elde buruşan, kalın, yumuşak ve çok kullanışlı bir kumaştır.
Bürümcük, ham ipeğe çok az ketep ipliği karıştırılarak bez dokuma tekniğine göre yapılan bir kumaştır. İnce seyrek dokulu krepon görünüşündedir. Eskiden iç çamaşırları, yatak çarşafları bürümcükten yapılırdı.

Gazlar: Çözgüleri çift iplik olurp birbirine dolanarak hasıl ettikleri aralıklardan muntazam mesafelerde atkı ipliği geçirilmek suretiyle elde edilen ince seyrek ipek kumaşlardır.İlk defa Suriye’nin Gaza şehrinde dokunan bu nevi kumaşlara dokunduğu yerin adına bağlı olarak “Gaz” adı verilmiştir. İnce, seyrek, hafif ve parlak bir kumaş olan gazların düz, çubuklu, damalı, benekli ve jakarlı gibi muhtelif cinsleri vardır.
Tüller: Az veya çok bükümlü ipek naylon iplikleriyle ağ şeklinde dokunmuş bir kumaştır. Tüllerin enleri diğer kumaşlardan daha fazladır. Değişik görünüşe sahip çeşitli tüller vardır. Tül file, tül grek, tül gipür, tül dantel, tül Brüksel gibi.
Çok hafif ve ince olan düz düllere illüzyon denir. Bu cins tül geniş olarak fazla miktarda dokunur. Elbise ve konfeksiyonlarda, küçük parçalar halinde kesilerek de vualet olarak şapkalarda kullanılır.

YÜNLÜ KUMAŞLAR
Yünlü kumaşları üç grupta inceleyebiliriz.
1-Zemini düz, havlı yünler
2-Çeşitli tekniklerle dokunmuş yünlüler
3-Fantezi yünlüler

Zemini Düz Havlı Yünler:
Dra, Düz yünlülerin en tiğik örneğidir. Bez armür üzerine dokunmuş, tüylendirilmiş, özel bir aletle ezilmiş, bu suretle özel bir apre kazandırılmış bir kumaştır. Pahalı bir kumaştır. Ucuz cinslerinin atkı iplikleri pamuktan olup yeni yünden, artık yünlerden ve çuha kırpıntılarından patiska üzerine yapıştırmak suretiyle de yapılır.
Çuha, dranın kalın ipliklerle dokunmuş şeklidir. Ucuz erkek elbiseleri, masa örtüleri yapılmasında kullanılır.
Asker çuhası, Kaba ve hafif keçeleşmiş şekildedir. Asker elbiselerinin yapılmasında kullanılır.
Amazon Çuhası, Amazon çuhası ise iyice yatırılmış uzun kılları olan ince ve dökük bir kumaştır.
Bunlar dışında zemini düz havlı yün kumaşlardan bazıları, kastor, muflon, fötr, lodendir.

Çeşitli tekniklerle dokunmuş Yünlüler:
Serj (şayak) İnce, sık, tersi yüzünden aynı olarak dokunmuş iki yüzü de ince damarlı bir kumaştır.
Gabardin: Serjden daha kalındır. Tersi ve yüzü aynı olup damarları mütebarizdir.Dokusunun sık ve çapraz oluşu dolayısıyla kolay su geçirmediği için, manto, pardösü ve yağmurluk gibi giyecek eşyası yapılmasında kullanılır.
Aba: Geniş, kaba bir serjdir. Dokunulduğunda sert bir his bırakır.
Bengalin ve Poplin: Havsız, ince, sık kumaşlardır. Kumaşın eni istikametinde küçük damarları vardır. Bu kumaşlar çok sağlam fakat pahalıdırlar.
Rips: Poplin gibi fakat ondan daha kaba ve sert bir kumaştır
Yün Saten: genel olarak siyah renkte dokunur .
Alpaga: Kuru, parlak görünüşlü tiftik karıştırılarak dokunan çok güzel bir kumaştır. Yazlık elbiseler yapılmasında kullanılır
Merinos: Çapraz dokunmuş, kalın sağlam bir kumaştır
Etamin ve Yün vual: Bunlar hafif, fantezi, çok ince yazlık kumaşlardır.
Yukarıda farklı birçok kumaş çeşidinden kısaca bahsettik. Bunlar dışında çok çeşitli kumaşlar teknoloji ve moda geliştikçe üretilmekte ve firmaların verdiği özel isimlerle de piyasaya sürülmektedir

Kumaşların dokunması ve terbiyesi

KUMAŞLARIN DOKUNMASI
İplik fabrikalarında iplikler çile,bobin, masura halinde gelir. Bunların dokuma tezgahlarında kullanılabilmesi için bazı işlemlere tabi tutulması gerekir.
Bunlar çok uzun olduğundan burada bahsetmeyeceğiz.

KUMAŞLARIN TERBİYESİ
- Kumaşlara işçiler tarafından incelenir, çok kusurlu olan kısımları kesilerek ayrılır. Fazlalıkları makas ve cımbızlarla alınır. Küçük delikleri gözenerek kapatılır.
- Dokunan kumaşların pek çoğunun yüzlerinde elyaf tüyleri bulunur. Bu tüyler özel yakma makinelarından geçirilerek veya özel makinelarda biçilerek temizlenir.
- Havlama: Dokunan kumaşların bir kısmı tarazlama silindirlerinden geçirilerek yüzeyleri tüylendirilir.Bu esnada kumaşa özel tertibatla su buharı gönderilerek yumuşatılır ve böylece kumaşa esneklik verilmiş olur.
- Beyazlatma: Dokunan kumaşlar bitkisel liflerden yapılmışsa beyazlatılır.
- Boyama: Boyama işlemi yerine göre lif, fitil iplik veya kumaş halindeyken yapılır. Çok iyi boyanması istenen iplikler lif halindeyken boyanır.
- Emprime yapmak: Düz kumaşlar bazen boyalarla desenlendirilir. Bu iş nadiren elle veya baskıyla yapılır.
- Apre: Son olarak kumaşlar cinslerine göre aprelenir. Muayeneden geçirilerek kaliteleri tesbit edilir. Ölçülür ve top haline getirilir.

PAMUKLU KUMAŞLARIN İNCELENMESİ

Büyüteçle: İncelenecek kumaş numunesinin ayrı istikametteki kenarları iplikleri sökülmek suretiyle tarazlanır. Liflerin meydana getirdiği dokuma şekli dikkatle tesbit olunur. Pamuklu kumaşlardaki iplikler dalgalı ve birbirine karışmış bir durum gösterir. Keten, kenevir,rami ve jüt lifleri ise aksine küçük süpürge telleri gibi sert ve bükülmemiş olarak görünürler.
Yakma deneyi: Pamuk is bırakmadan süratle yanar. Bariz bir kokusu yoktur. Yanmadan sonra hafif kağıt kokusu duyulur.Yün eriyormuş gibi yanar ve kömürden ibaret taneli bir artık bırakır.İpek kömürleşir. Her ikisi de yanarken hoş olmayan bir koku bırakırlar.
İyotlu su deneyi: Biraz su içerisine birkaç damla tentürdiyot damlatılır. Bu eriyik ile muayene edilecek kumaş üzerinde bir leke meydana getirilir.Lekelenmiş yer adeta sertleşir ve renk koyulaşırsa kumaşta apre var demektir.

DİKİŞ TEKNİKLERİ

Dikiş makinası kullanırken görülen aksaklıkların nedenleri
Kategori: dikis teknikleri

DİKİŞ MAKİNASI KULLANIRKEN GÖRÜLEN AKSAKLIKLARIN NEDENLERİ
(Burada evde kullanılan makinalarla ilgili bilgi verilmiştir. Ancak sanayi makinaları için de
yaklaşık aynı bilgiler geçerlidir)
İplik Kopması
-İplik iğneye ters geçmiştir
-Alt ve üst iplikler fazla gergindir.
-İğne ters takılmıştır
-İplik, iğne kalınlığına uygun değildir.
-İğnenin ucu bozuktur.

Dikiş Atlaması
-Makina iğnesi yerine iyi yerleşmemiştir
-İplik iğneye yanlış geçirilmiştir
-İplik iğneye göre kalındır

İğne Kırması
-İğne düzgün takılmamıştır
-İğne ve iplik kalınlıkları kumaşa göre ayarlanmamıştır
-Makina çekerken, kumaş fazla çekilmiş veya itilmiştir.
-Kumaş fazla katlıdır.(Katlı kısımların makinası yavaş çekilmelidir)
-İğnenin takılı olduğu ayak doğru takılmamış, iğnenin altında kalıyordur.

Makinanın Ağır İşlemesi
-Makina kayışı gevşektir(kayış ek yerinden kesilerek biraz kısaltılabilir)
-Mekik yatağı tozlanmıştır
-Makina bakımsızdır.(makina usulune uygun temizlenip yağlanmalıdır)

KONFEKSİYON ÜRETİMİNE DAYALI BİLGİLER

Teknolojik, ekonomik ve sosyal yapıda meydana gelen hızlı değişmeler ve gelişmeler ,tüm meslek gruplarında olduğu gibi ,giyim alanında da etkisini göstermektedir.
Giyim kurslarında uygulanan mevcut programlar ,sektörde meydana gelen teknolojik gelişmelerin gerisinde kalmıştır.Bu nedenlerle programların gelişmeler doğrultusunda yenilenmesi ihtiyacı doğmuştur.
Bu program ile kursiyerlerin ;giyimin toplumdaki yeri ve önemini kavramaları istenilen kalite ve üretim seviyesine ulaşabilmeleri ,alanları ile ilgili makine araç ve gereçleri kullanmaları ,yenilikleri takip edebilmeleri için hazırlanmıştır.
Kursiyerler kurs bitiminde kazanacakları bilgi ve becerilerle üretime katkı sağlayacakları gibi sektörde istihdam edilerek tüketici durumundan üretici konumuna geleceklerdir.
Bayan terziliği Seviye III Eğitim Programını alanlar,kendi başına sorumluluk alarak alarak belirli bir süre içerisinde standartlara uygun ürün oluşturma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişilerdir.
Program yürütülürken kursiyerlerin eğitim düzeyleri ilgi ve ihtiyaçları ,çevre şartları gibi unsurlar dikkate alınmak kaydıyla gerektiğinde Vatandaşlık Bilgisi ,Anne Eğitimi,Sağlık ,Beslenme ,Ev Ekonomisi, İlk Yardım ,Turizm gibi destek programlara yer verilecektir.
Yukarıda belirtilen destek programların kurs süresince kursiyerlere verilmesine özen gösterilecektir.
Bayan Terziliği (Seviye III) Eğitim Programı ,330 saat olarak hazırlanmıştır.Teorik ve uygulamalı konular birbirine paralel yürütülecek , zorunlu olarak meslek alanı ile ilgili özel ,resmi kurum ve kuruluşlarda uygulama yapılacaktır.

GENEL AMAÇLAR
Bu programı başarı ile tamamlayan her öğrenci;
1.Giyside kalıbın önemini kavramalarını ,
2.Modelden kalıp çıkarma becerisi kazanmalarını,
3.Ürün oluşturmada iş planı yapmanın önemini kavramalarını,
4.Prova işlemleri ile ilgili beceri kazanmalarını,
5.Aksesuar ve süsleme teknikleri ile ilgili bilgi ve beceri kazanmalarını,
6.Kuralına uygun olarak ütü yapmalarını,
7.Üründe , kalite kontrolün önemini kavramalarını,
8.Mesleki gelişmelerle ilgili faaliyetleri yürütebilme alışkanlığı kazanmalarını amaçlamaktadır.

PROGRAMIN UYGULANMASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
1.Konuların işlenişi,dersin genel amaçları ve özel amaçlarında belirtilen düzeyde olacaktır.
2.Öğretim ortamı,çevre imkanları ve kursiyer öğrencilerin durumları dikkate alınarak gerekli görülen konular arasında sıra değişikliği yapılabilir
3.Teorik ve uygulamalı konular birbirine paralel olarak yürütülmeli ,imkan bulunduğu taktirde özel ve resmi kurum ve kuruluşlarda uygulama yaptırılmalıdır.
4.Konulara ayrılan süreler ,öğretim ortamı,kursiyer öğrencilerin eğitim düzeyleri sosyal yapıları ve çevre imkanları da dikkate alınmak sureti ile kurs öğretmeni tarafından değiştirilebilir.

2

5.Ezbere dayanan bilgi verilmemesine öğretmen tarafından özen gösterilmelidir
Öğretmen ,kursta verilen bilgilerin kalıcı olabilmesi için ,mümkün olduğunca güncel gelişmeleri takip etmeli ve bunların sınıfta konuşulup tartışılmasınısağlamalıdır.
6.Konuların işlenişinde ,ilgi çekmek ve ve kalıcılığı sağlamak amacıyla görsel –işitsel eğitim araçlarından yararlanılmalıdır.
7.Becerilerin öğretimi sırasında öğretmen ,işlemleri bizzat yaparak göstermeli ve öğrencilerin de bizzat yapmalarını sağlamalıdır.
8.Kursta öğrenilen bilgilerin kurs içinde ve dışında kullanılması teşvik edilmelidir.
9.Program içeriğini;genel amaçlar,özel amaçlar,konular ve üniteler oluşturmaktadır.
Öğretmenler ,kursun genel ve özel amaçlarında yer alan hususlara dikkat etmelidirler.Konuların işlenmesinde kursiyerlerin eğitim seviyeleri ve ihtiyaçları göz önünde tutulmalıdır.Kursiyerlere ,mesleklerindeki gelişmelerin yanı sıra meslek ahlakı ve mesleki kültür kazandırılması da ihmal edilmemelidir.
10.Programın sonunda öğretmene yol göstermek amacıyla bir amaca yönelik örnek işleniş verilmelidir.Öğretmen,bunu aynen kullanacağı gibi,değiştirerek ve diğer amaçlara yönelik işlenişleri geliştirerek de uygulayabilir.
ÖZEL AMAÇLAR
Bu programı başarıyla tamamlayan her öğrenci
1.Bayan giyimi ile ilgili vücut yapılarını tanır.
2.Ölçü alma esaslarını kavrar.
3.Giyside kalıbın önemini kavrar
4.Kalıp elde etme teknikleri ile ilgili bilgi ve beceri kazanır.
5.Model uygulamada dikkat edilecek hususları kavrar.
6.Kumaş hesabı yapmanın önemini kavrar.
7.Kumaşı biçkiye hazırlar.
8.Kalıbı kumaşa uygulama becerisi kazanır.
9.Ürünü provaya hazırlama becerisi kazanır.
10.Prova yapma becerisi kazanır.
11.Dikiş tekniklerini uygulamaya becerisi kazanır.
12.Ütü yapma becerisi kazanır.
13.Ürünün kalite kontrolünü yapar.
14.Mesleki gelişmelerle ilgili faaliyetlere katılır.

KONULAR
SÜRE
AĞIRLIK(%)
1.Vücut Ölçü ve Oranları
4
1
2.Giyimde Kalıp Bilgisi
5
2
3.Standart Kalıba Model Uygulama
40
12
4.Ürün Oluşturmada İş Planı
2
1
5.Kumaş Hesabı Yapma Teknikleri
10
3
6.Kumaşı Biçkiye Hazırlama Teknikleri
10
3
7.Kalıbı Kumaşa Uygulama Teknikleri
24
7
8.Prova Hazırlama Teknikleri
30
9
9.Prova Yapma Teknikleri
30
9
10.Dikiş Teknikleri
140
42
11.Ütü Yapma Teknikleri
25
7
12.Ürün Kalite Kontrolü
5
2
13.Mesleki Gelişmelerle İlgili Faaliyetler.
5
2
TOPLAM
330
100
3


KONULAR
A.VÜCUT ÖLÇÜ VE ORANLARI
1.Vücut Yapıları
2.Ölçü Alırken Dikkat Edilecek Hususlar
3.Ölçü Alımı
B.GİYİMDE KALIP BİLGİSİ
1.Kalıp
2.Yeri ve Önemi
3. Kalıp Elde Etmede Dikkat Edilecek Esaslar
4.Ölçü Alma
5.Standart Ölçülere Göre Uygun ,Beden Kalıbı Belirleme
C.STANDART KALIBA MODEL UYGULAMA
1.Standart Kalıp ve Önemi
2.Modelin Özelliklerini Belirleme
3.Model Özelliğine Dikkat Ederek ,Kalıp Hazırlama
D.ÜRÜN OLUŞTURMADA İŞ PLANI YAPMA
1.İş Planı ve Önemi
2.Araç-Gereç ve Malzemeleri Hazırlamada Dikkat Edilecek Hususlar
3.Çalışılan Alanın Temizlik ve Düzeni
E.KUMAŞ HESABI YAPMA
1.Kumaş Hesabı Yapmanın Önemi
2.Kumaş ve Model Özelliğine Göre Kumaş Hesabı Yapma
F.KUMAŞI BİÇKİYE HAZIRLAMA
1.Kumaş Hesabı Yapmanın Önemi
2.Kumaşı Biçkiye Hazırlama Teknikleri
a)Islatarak
b)Islak Bezle Ütüleyerek
c)İplik Yönünü Düzelterek
d)Kumaşı Doğrudan Ütüleyerek
G.KALIBI KUMAŞA UYGULAMA
1.Tek ve Çift En Kumaşlarda Kalıbı Kumaşa Uygulamada Dikkat Edilecek Esaslar.
2.Kareli,Çizgili ,Desen ve Tüy Yönü Olan Kumaşlarda Kalıbı Kumaşa Uygulama
3.Kalıbın Etrafına Kumaş,Dikiş ve Model Özelliğine Göre Dikiş Payı Verme
H.PROVAYA HAZIRLAMA TEKNİKLERİ
1.Prova ve Önemi
2.Provaya Hazırlama Teknikleri
a)Sabun ile
b)Rulet ile
c)Bol Teyel ile
d)Karbon kağıdı ile
e)Toplu İğne ile
f)Dikiş Paylarını Eşitleyerek
3.Giysi Parçalarını Birleştirme
I. PROVA YAPMA TEKNİKLERİ
1.Prova Yapılacak Ortamın Hazırlanmasında Dikkat Edilecek Esaslar
2.Prova Yaparken Dikkat Edilecek Esaslar
4


J. DİKİŞ TEKNİKLERİ
1.Makine Dikişi Yapma
2.Tela Çalışması
3.Model Özelliğine Göre Dikiş Tekniklerini Uygulama
4.Süsleme Tekniklerini Uygulama
5.Astar Çalışması
6.İlik-Düğme Çalışması
K. ÜTÜ YAPMA TEKNİKLERİ
1.Ara Ütü Yapma
2.Ürüne Ütü İle Şekil Verme
3.Ürünün Bitmiş Ütüsünü Yapma
I. ÜRÜN KALİTE KONTROLÜ
1.Kalite Kontrol ve Önemi
2.Dikiş Yerleri ,Astar Bollukları ve İlik-Düğme Yerlerinin Kontrolünü Yapma
3.Ütü Kontrolünü Yapma
4.Ürünü Manken Üzerinde İnceleme
M. MESLEKİ GELİŞMELERE İLİŞKİN FAALİYETLER
1.Moda
2.Giyside Modanın Yeri ve Önemi
3.Modayı ve Mesleki Gelişmeleri İzleme
ARAÇLAR
Askı
Ayna
Biçki Masası
Büyük Yastık
Cetvel
Dikiş Makinesi
Etek Boyu Pompası
Etek Tahtası
İğnedenlik
İlik Açma Aracı
Kambur
Kol Tahtası
Kol Yastığı
Makaslar
Manken
Mezura
Mıknatıs
Rulet
Ütü
Ütü Masası
GEREÇLER
Ağraf
Amerikan Bezi
Astar
Çizgi Taşı
Dikiş İğnesi
Düğme
Ekstrafor
Fermuar
Fermejüp 5
KAVRAMLAR LİSTESİ
Çıma :İnce kenar dikişi spor dikiş,1-2 mm ‘den çekilen dikiş
Dublelemek :Üst kumaşın esnemesini önlemek ,netleştirmek ve kalınlaştırmak için yapılan işlem.
Drape :Giysilerde yapılan çeşitli pililer ,büzgüler ve verilen şekiller.
Ekstrafor :Provada ve kumaşın esnemesini önlemek için kullanılan şeritler.
Gaze :Kalın spor dikiş, 1cm ‘den çekilen üst dikiş
Klapa :Ceket alt yakası
Kup :Giysi kesimi ,kesimle giysiye verilen biçim.
Kontrol :Bir işin doğru ve düzenli yapılıp yapılmadığını inceleyip denetleme.
Mola :Bolluk Verme
Mostra :Klapanın üzerine geçirilen üst yaka
Pafta :Kalıp çıkarmaya yarayan üzerinde değişik model ve ölçülere göre hazırlanmış kalıp şekilleri olan bir giysi kalıp haritası.
Röver :Yaka kıvrım çizgisi
Sigloma :Ütü ile ürüne şekil verme.

ÖRNEK İŞLENİŞ
KONU :Kumaşı Biçkiye Hazırlama Teknikleri
SÜRE :10 Saat
ÖĞRENME VE ÖĞRETME YÖNTEMLERİ:Soru-cevap ,anlatım ,örnek yaka
çeşitlerinin gösterilmesi
KAYNAK KİTAPLAR
1. F.Bayraktar Giyim Kitabı 1983
2. Sezer,Handan ,F.Bilgin,A.Kayaoğlu,Hazır Giyim Üretimi
3. F.Eray,Giyimde Makine Teknolojisi 1992
ARAÇ VE GEREÇLER
Ütü,ütü masası,ütü bezi,küvet,kumaş
Amaç 5. Kumaşı biçkiye hazırlar.
ÖĞRENME VE ÖĞRETME ETKİNLİKLERİ
Öğretmen,’’Kumaşlar dikilirken ve dikildikten sonra nemli bezle ütülenme ve yıkanma sonucu çekerler.Bazı kumaşların da dokunuşları düzgün değildir.Bu nedenlerle kumaşlarıbiçmeden önce özelliklerine göre biçkiye hazırlamak gerekir.’’diyerek konuya giriş yapar.
Öğretmen,kumaşları biçkiye hazırlama tekniklerini kumaşların özelliklerine göre sınıflandırır.Islatılarak hazırlama :boyası çıkmayan ve renkleri birbirini boyamayan pamuklu ve keten kumaşlara uygulanır.Yümlü kumaşlar ve yıkanmayan keten kumaşlar nemli bezle ütülenerek hazırlanır.Dokunuşu düzgün olmayan kumaşların iplik yönü düzeltilir.İpekli ve naylon kumaşlar doğrudan ütlenir.Üstünde baskı deseni bulunan kumaşlar,simli ve kabartma kumaşlar tersinden ılık ütüyle ütülenerek biçkiye hazırlanırlar şeklinde açıklamalarda bulunur.Öğretmen ,öğrencilerin aynı sınıflandırmayı yapmalarını ister .Daha sonra öğrencilere verdiği bir özelliğin hangi sınıflamaya ait olduğunu sorarak konunun pekiştirilmesini sağlar.
ÖRNEK ÖLÇME SORULARI
1.Kumaşları biçkiye hazırlama tekniklerini sınıflandırınız.
2.Yünlü kumaşlar biçkiye nasıl hazırlanır.
DEĞERLENDİRME
Öğretmen,ölçme sonuçlarına ,öğrencilerin sınıf içi tartışmalara katılımına,sahip oldukları ve sergiledikleri fikir zenginliğine ve sorumluluk alma özelliklerine göre başarıları hakkında karar verir.

NONWOVEN (TÜLBENT ESASLI) TEKSTİL YÜZEYLERİNİN

Nonwoven tekstilleri oluşturma fikri tekstil, kağıt, suni deri ve deri endüstrilerinden esinlenerek ortaya çıkmıştır. Bunun sonuç olarak yenilikçi, çok yönlü ve değişik kullanım alanlarına hitap eden bir endüstri dalı gelişmiştir.

Nonwoven tekstil yüzeylerinin üretiminde prensip olarak üç ana üretim adımı bulunmaktadır. Bunlar:

1. Tülbent üretimi

2. Tülbent tabakalarının sabitleştirilmesi (fiksaj)

3. Terbiye ve bitim işlemleri

2.2.1. Tülbent Üretimi

Tülbent üretimi liflerin ince düz veya hacimli bir tabaka halinde oryantasyonu ile başlar. Tülbent üretiminde kullanılan lifler çok kısa, kesikli veya sonsuz halinde olabilir. Tülbent üretimi için prensip olarak dört ana yöntem vardır.

· Kuru yolla tülbent eldesi

· Filamentlerden direk tülbent eldesi

· Yaş yolla tülbent eldesi

· Diğer yöntemler


2.2.1.1.Kuru Yolla Tülbent Üretimi

Kuru yolla tülbent eldesinde taraklarda tarama ile ve aerodinamik (hava akımı) yolla olmak üzere iki yol bulunmaktadır.

Taraklarda tülbent eldesi mekaniki bir yol olup, balyalardan alınan ştapel lifler önce açma ve harmanlama işlemlerini görür. Üretim sırasında liflerin sevki borular içerisinden hava akımı yardımıyla olmaktadır. Lifler açıldıktan ve iyi bir şekilde harmanlandıktan sonra bir yünlü veya pamuk tarağı ile taranır ve taraklardan tülbent halinde alınarak tülbent serme (katlama) sistemlerine sevk edilir.

Aerodinamik yolla tülbent (vatka) üretiminde, hava akımı yardımıyla sevk edilen çok kısa boylu lifler delikli emme tamburla üzerine tabakalar halinde tutunurlar ve liflerin karışık gelişigüzel bir vaziyette oryante edildiği ince vatka veya tülbent tabakaları halinde bir hasır üzerine alınırlar. Bu şekil elde edilen tülbentler, taraklarda üretilenlere göre daha az sık daha yumuşak ve izotrop (tabakalar halinde ayrılmayan bir yapıdır)

Kuru yolla tülbent üretim yöntemleri sırasında lifler tülbent içerisinde paralel, çapraz ve karışık formda oryante edilebilirler. Paralel lif oryantasyonlu tülbentlerin boyuna mukavemetleri ise düşüktür. Karışık ve çapraz lif oryantasyonlu tülbentlerde ise genellikle enine ve boyuna mukavemetler daha iyidir.






























2.2.1.2.Yaş (ıslak) Yolla Tülbent Eldesi


Yaş yolla tülbent üretiminde prensip olarak; çok seyreltik durumdaki “lif/su” süspansiyonu içerisindeki lifler bir kanal veya hazne içerisindeki suda yüzdürülerek paralel konuma getirilir ve çıkışta kanallara boşaltılarak uzaklaştırılan sudan çok küçük gözenekli sonsuz transport bantları üzerine tülbent halinde alınırlar. Daha sonra bu tülbent tabakalar silindirler arasında sıkıldıktan sonra ön sabitleştirme amacıyla üzerlerine binder püskürtülür ve daha sonra kurutularak rulo halinde sarılırlar. Ön fiksaj işlemi görmüş tülbentle daha sonra uygun bir işlem adımında binder emdirme veya püskürtme yoluyla esas sabitleştirme işlemine tabi tutulurlar.


Yaş yolla tülbent üretim yöntemi liflerin tülbent içerisindeki oryantasyon durumları açısından daha esnektir. Burada karışıktan hemen hemen paralel konuma kadar lif oryantasyonunu sağlamak mümkündür. Karışık lif oryantasyonu yaş tülbentlerde mukavemet her yönden iyi olmaktadır. Bu yöntem ile doğal, sentetik ve mineral esaslı lifleri çalışma mümkündür.
































2.2.1.3.Filamentlerden Direk Tülbent Üretimi


Bu yöntemde prensip olarak bir polimer granulatı extruderde eritilmekte ve düzelerden sonsuz (filament) lif halinde çekildikten sonra soğutulmakta ve sonsuz bir taşıma bandı üzerine düzgün bir tülbent tabaka halinde serilmektedir. Daha sonra bir ısıl işlem veya binder aplikasyonu ile filamentler birbirine yapışmaktadır.

Bu yönteme göre üretilen Nonwoven tekstil yüzeylerinin avantajı yüksek mukavemete sahip olmalarıdır.



2.2.1.4.Diğer Yöntemler ve Tülbent Üretimi

Burada prensip olarak lif eldesi, tülbent üretimi ve sabitleştirme işlemlerinin aynı yerde gerçekleştirildiği özel teknolojiler yer almaktadır.

Meltblown yönteminde düşük viskoziteli bir polimer madde düzelerden çok hızlı bir hava akımı ile ekstrukte edilmektedir. Bu durumda eriyik aynı anda lif parçaları şeklinde sabitleşmekte ve çok ince liflerden oluşmuş bir tülbent tabaka halini almaktadır.

Buharlaştırma (flash spinning) yönteminde ise polimer önce uygun bir çözücü içerisinde çözülür ve ardından alçak basınçlı bir kamaraya püskürtülür. Bu esnada çözücü madde uzaklaştırılır.geriye lif tutamları kalır. Bu lifler bir yüzey halinde biraraya getirilir ve sabitleştirilir.














2.2.2. Sabitleştirme – Fiksaj Yöntemleri


Daha önce belirtilen tülbent üretim yöntemlerinden biri ile oluşturulan tülbent tabakaları (veya vatka) henüz çok az bir mukavemete sahiptir. Mekaniki etkilere karşı dayanıklı değildir. O nedenle bu tülbentlerin herhangi bir şekilde sabitleştirilerek bir tekstil yüzeyi haline getirilmeleri gerekmektedir. O nedenle sabitleştirme adımı nonwoven tekstillerin üretiminde önemli adımlardan biridir. Hangi fiksaj yönteminin uygulanacağı mamulden kullanım sırasında istenen özelliklere bakılarak belirlenir. Bu konuda başlıca üç ana fiksaj yöntemi bulunmaktadır.

1. Kimyasal Fiksaj

2. Termik Fiksaj

3. Mekaniki Fiksaj



2.2.2.1.Kimyasal Fiksaj

Kimyasal yolla fiksajda ilk planda sıvı haldeki binder (yapıştırıcı) maddesinin tülbente emdirilmesi, püskürtülmesi veya basma yolu ile aplikasyonu anlaşılmaktadır. Bu iş için başlıca üç binder madde grubu bulunmaktadır. Bunlar:

- Akril polimeri ve kopolimerler

- Styrol-Butadien kopolimerleri

- Vinilasetat/Etilon kopolimeri’dir.

Su ile disperge edilebilen binder sistemleri en yaygın kullanıma sahip olup, toz halindeki ve köpük oluşturabilen binder maddeleri ve bazı durumlarda da organik çözeltiler kullanılabilmektedir.

Binder (yapıştırıcı) maddesinin tülbent malzemeye aplikasyonu çeşitli şekillerde olabilmektedir. Örneğin: Emdirme (empregnasyon), Püskürtme, Sürme (kaplama) veya binder maddelerinin tülbent tabaka üzerine noktalar halinde basılmasında olduğu gibi, diskontinü yöntemlerle de mümkündür. Basma yolu ile aplikasyon, eğer belli bir motif veya desen oluşturma söz konusu ise veya fonksiyonel nedenlerden dolayı liflerin bir kısmının bindersiz kalması isteniyor ise gündeme gelmektedir.



















2.2.2.2. Termik Fiksaj (Kohezyon Yolu ile Fiksaj)


Bu yöntemde kontrol altında tutulabilen bir sıcaklıkta, bir bağlanma (yapıştırma) etkisini sağlayabilmek için termoplastik özellikteki belirli bağlayıcı sentetik lifler kullanılmaktadır.

Bazı durumlarda tülbent oluşturulmasında kullanılan liflerin kendisi yapıştırma görevini de yerine getirmektedir. Genellikle düşük erime sıcaklığına sahip olan ve bikomponent lifler tülbent üretimi sırasında belli oranlarda harmana karıştırılmaktadır. Bunlar üretimin ileriki aşamalarında binder görevi görmektedirler. Termik fiksaj için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.

Kalandırlama Yöntemi: Burada sıcaklık ve basıncın etkisi ile termoplastik özellikteki lifler veya binder maddesi plastikleşmekte ve böylece lifleri bağlama görevini yerine getirmektedir.

Sıcak hava ile fiksaj: Bu yöntemde fikse olmamış tülbentler üzerine sıcak hava püskürtülmekte ve bu esnada tülbent içerisinde bulunan, düşük erime sıcaklığına sahip bağlayıcı lifler eriyerek yanındaki komşu liflere bağlanmaktadır. Bu yöntem ile daha hacimli nonwoven tekstil yüzeyleri elde edilmektedir.

Tambur ile fiksaj yönteminde ise basınç ve sıcaklığın etkisi ile orta kalınlıkta nonwoven yüzeyler elde edilmektedir.

Ultraschall yöntemi: Bu yöntemde lif molekülleri desenlendirilmiş bir silindir altında ultraschall enerjisi etkisi altında tutulmaktadır. Bu durumda lifler temas noktalarında ısıtılmakta ve sonuçta eriyerek diğer lifleri yapıştırmaktadır.




















2.2.2.3. Mekaniki Yol (sürtünme yolu) ile fiksaj

Mekaniki yolla fiksaj, fiziksel bir yüzey oluşturma şekli olup, liflerin birbirine sürtünmesi sonucunda mekaniksel bir bağlanma meydana gelmektedir. Mekaniki yolla sürtünme ile lifleri sabitleştirmek için iki yol vardır. Bunlar:


- İğneleme

- su jeti ile fiksaj

İğneleme yöntemi hemen hemen bütün lif türleri için uygundur. Burada kullanılan ucu tırtıklı özel iğneler, tülbent tabakaların içerisinden çok yoğun bir şekilde batıp, çıkarak sürtünme ve liflerin yer değiştirmeleri sonucunda birbirlerine dolaşmalarını , yani bir anlamda keçeleşmelerini ve stabil bir yüzey haline gelmelerini sağlamaktadır. Bu yöntem ile fiksajda, diğer yöntemlerden farklı olarak, mamulden beklenen özelliklere göre arzu edilen sayıda tülbent tabakası üst üste serilerek sabitleştirilebilmektedir.

Su jeti ile fiksajda; taraklardan veya aerodinamik yolla veya yaş yolla üretilen tülbent (veya vatka) tabakaları sabitleştirilebilmektedir. Bu yöntemde su düzelerinden yaklaşık 300 bar basınçla püskürtülen su iğneleri tülbent içerisindeki liflerin birbirlerine dolaşmasını sağlamaktadır. Üretilen nonwoven tekstilin kalınlığı ve fiksaj derecesi su basıncının ayarlanması ile sağlanmaktadır.
















2.2.3. Nonwoven Yüzeylerin Terbiyesi


Müşterinin arzusu ve taleplerine göre nonwoven tekstillerin özelliklerini modifiye etmek ve geliştirmek mümkündür. Bu amaçla sabitleştirme işlemenin önünden veya ardından yapılabilecek işlemlerde kullanılabilecek bir çok kimyasal madde bulunmaktadır. Bunların dışında nonwoven tekstil yüzeyinin fiksaj işleminden sonra görünümünü değiştirebilecek bir çok mekaniki işlem de vardır.

Terbiye işlemleri sonucunda nonwoven tekstil yüzeylerine güç tutuşur, su geçirmez, su itici, antistatik, hava geçirgen ve absorbe edici v.b. gibi birçok özellikler kazandırmak mümkündür. Ayrıca bu yüzeyleri boyamak, baskı yoluyla renklendirmek, kaplamak ve flok işlemlerine tabi tutmak ve diğer malzemeler ile lamine ederek birleştirmek mümkündür.

Nonwoven tekstil yüzeyleri üretiminin son aşaması olan terbiye (bitim) işlemlerinden geçtikten sonra hazır hale gelmiş olurlar. Bunlar rulo halinde sarılarak sevk edilirler. Bunları daha sonra üretilmek istenen ürünlerin tip ve özelliklerine göre keserek, kıvırarak, dikerek, yararak veya ısıl işlemlere tabi tutarak işlemek mümkündür.

TEKNİK KUMAŞ ÜRETİMİ

TEKNİK KUMAŞ ÜRETİMİ

2.1. Teknik Kumaş Üretiminde Kancalı Dokuma Ma



Teknik kumaş pazarı gittikçe önem kazanmaktadır. Öneminin artışı şu sebeplerdir :

a) Teknik gelişme ve yenilikler yeni problemlerin çözümü için ileri tekstil malzemeleri gerektirir.

kinesi
b) Daha iyi filtrasyon metotları ve malzemeler için artan çevre talepleri,

c) Tekstile dayalı ( yap ve araba endüstrisi için ) daha ucuz ve daha kolay hafif-ağır yapım sistemlerini geliştirme gayretleri .

d) Bunların daha iyi üretim hususiyetleri bakımından tekstillerin, metalik veya diğer malzemelerle artarak yer değiştirmesi .

“ Teknik tekstil malzemeleri ” teriminin tarifinde, “ Giysi kumaşlar ” ile teknik ekipman, alet ve cihazlar veya ( şekillenmemiş ) elyaf, iplikler, bükümlü ve monofilamentler, halatlar, kordlar ve ( lineer şekilli ) kuşaklar, düz şekilli mallar gibi alet cihaz kumaşları olan endüstriyel kumaşlar arasında fark bulunmaktadır .

Dokumadan diğer düz şekilli kumaşlara kadar çeşitli meselelerin çözülebilmesinde şüphe yoktur . Bununla beraber, dokunmuş teknik kumaşlar, güç meselelerin çözümünde seçkin bir yer tutmaktadır . Sağlamlık, gerginlik, çalışma kabiliyeti ve termal reaksiyonlar gibi hesaplanabilen fiziksel özellikler dokunmuş bir teknik kumaşın hususi özelliklerdir. Buna karşılık, normal olarak sadece sınırlı elyaf ve iplik numaraları ile çalışmak zorunda olan iplik fabrikalarında, “ teknik tekstil dokumacısı ” elyafta daha fazla tabii ve kimyasal kaynaklara, fiziksel ve mekanik özelliklere, iplik numara ve çaplarına ulaşamamaktadır . Buna ilaveten, özel kumaş dokuma talepleri göz önüne alınmalıdır :

- Çok sık dokunan yelken , tente ve kanaviçe kumaşlar .

- Mekikli tezgahlarda olduğu gibi , hızlı dokuma makinelerinde problem doğuran konveyör kayış ve zırh için kumaşlar .

- Filtre ve kaplama malzemelerinde kullanılan açık ve yarı sıkı kumaşların kusursuz göz aralıkları olmalıdır.

Bir dokuma makinesinin, yukarıdaki gereklerin çoğunu mümkün mertebe karşılaması lazımdır . “ teknik tekstil dokumacıları ” sadece dokuma branşlarının birinde değil aynı zamanda birçok dallarda meşgul olmalı ve mümkün olduğu zaman aynı tip makine bulundurmayı arzu etmelidir .

Dornier dokuma makinesinde, 1967’ den beri piyasadadır . O zamandan beri, sürekli olarak ilerlemektedir . Makine çift kancalı mekiksiz bir dokuma makinesidir ve kumaşın ortasındaki pozitif kontrollü iplik geçişli atkı ekleme sistemi sebebiyle, hemen her çeşit atkı ipliklerini elinde bulunduran ve yaklaşık olarak her türlü atkı ipliğine cevap verebilen bir makinedir.

Bu dokuma makinesinin temel prensine bakalım :

Makine şasisi, her biri 4 geçiş çubukla bağlanan iki yandan ibarettir . Altta, U şekilli çubuklar, eğik kol destekleri ve gerektiğinde de tül dokuma için yay destekleri taşımaktadır . Üst tarafın önündeki esas travers, özel bir şekle sahiptir ve teknik kumaş imalatı için gerekli stabiliteyi sağlar .Bu geçiş çubuğunun yere bakan tarafı, torna gövdesi gibi, genişliğe bağlı olarak değiştirilen kısmı taşır . Bunlar yatay yönde kademesiz olarak kayabilirler ve tarak
genişliğine uyabilirler .















- Basıncı kontrol edebilen yağ banyosunda çalışan iki dişli kutusu kamlarla teçhiz edilmiştir . Kamlar, kanca ve tefe hareketini kontrol ederler ve makinenin karşı tarafına ağırlık hareketi için tahrik gücünü iletirler .

- Makine kenarlarının arkasında flanş çapı 1000 mm kadar çözgü leventler, isteğe monte edilebilir . Kısmi çözgü leventleri ile dokuma için, 50:50 ve 3,3:66,6 diferansiyel dişliler uygundur .


İplikleri veya bağlantı çözgülerini desteklemek için bir ikinci veya üçüncü bir çözgü levendini bağlama cihazları isteğe göre temin edilebilir . kademesiz şekilde ayarlanabilen köprü silindiri ünitesi, çözgü salma hareketini kontrol eder .

Dornier dokuma makinesinin kumaş sarma hareketi, isteğe göre, kısmi uygulamalarla değişebilir ve bir taraftan farklı çözgü gerginliğine; diğer taraftan açık, hassas kaygan, gerili veya yüksek derecede kapalı kumaşlar gibi farklı tipte kumaşlara uygulanabilir .

Piyasadaki bütün armür makineleri, makineye bağlanabilir . çerçeve hareketinin, çözgü gergisinin adaptasyonunda 12, 18 veya 24 mm.–lik seviyede bulunması tavsiye edilir . Kusursuz elektronik kontrol ve kaydediciler makine fonksiyonlarını izler . Makine duruşunda, dokumacıların işi, kopmuş mekik ipliğinin yarı otomatik tamiri ile kolaylaşmaktadır. Buna ilaveten hata sebepleri kodlanmış olarak tezgahta görülür . Özel kumaşlar için özel programlar da yapılabilir .Tipik altı grup endüstriyel kumaş üretimleri ile ilgili problem açıklanmış ve dornier makinesi vasıtasıyla bu problemlerin çözümleri belirtilmiştir .

Makine duruşlarında dokumacının işi yarı-otomatik kopan atkıların tamiri ile kolaylaşır. Buna ilaveten hataların sebepleri kod olarak dokuma makinesinin etrafında görülür. Özel kumaşlar için özel programlarda mevcuttur.

Genel karakteristiklerine takiben dornier dokuma makinesinin teknik tekstil malzemelerinin imalatına çok uygun olan özelliklerini belirtmek istiyorum. Şüphesiz tek tek özelliklerini saymak sıkıcı olacaktır. Bunun yerine 6 tipik endüstriyel kumaş grubunu örnek olarak seçip, bunların imalatı ile ilgili problemleri belirtmek ve makinemizin bu problemlere getirdiği çözümleri göstermek faydalı olacaktır.

1) Pamuk ve ketenden yapılmış yelken, çadır ve branda bezleri,
2) Pamuk, yapay lifler, viskoz ve karışımlarında yapılmış transmisyon kayışları için kumaşlar, taşıyıcı bantlar için kumaşlar ve tekerlek kord bezi,
3) Yapay liflerden yapılmış kaplama kumaşların zemini,
4) Yapay ipliklerden yapılmış denizci kumaşları,
5) Yapay monofilaman ve metal tellerden yapılmış elek ve filtreler,
6) Cam, karbon veya aromid liflerden yapılmış kompozit ve kaplamalar için kuvvetlendirilmiş kumaşlar.


2.1.1. Kanaviçe ve branda kumaşları

Bunlar, çok sık olmaları ile karekterize edilir . Böyle kumaşların üretiminde, dokuma makineleri en yüksek mekanik yüklenmeye maruz kalırlar. Dokuma makinelerinde görülen en yüksek mekanik kuvvetler bu tip kumaşların imalinde ortaya çıkar. Bu makinede ağızlık açma ve tefeleme sırasında 5x104 N’luk bir kuvvete dayanabilir. Köprü silindiri çok fazla derinlik ve yükseklikte ayarlanabilir ve yüksek etki sıklıklarına imkan veren ağırlık geometrisini destekler.
Köprü silindiri ekipmanı, birçok vazife görmektedir .

Kullanılan çözgüler az bir uzamaya sahipse veya hiç yoksa çözgü salma hareketine bir sinyal vermeden ağırlık gerekli iplik uzunluğunu sağlar . Bu usulle, yüksek çözgü gerginliği elde edilir. Bundan başka, uygun çözgü gerginliğini ayarlama imkanına da sahiptir . meselâ köprü silindiri sabit veya sallantılı bir merdane gibi kullanılabilir . Orta ağır ve ağır kumaşlar için, mekanik çözgü boşaltma hareketinin kullanılması tavsiye edilir .

Küçük bir çekme kuvvetine sahip iplikler için atkı atma sisteminin uygunluğu, kısa ştapelli iplik örnekleri ile daha iyi gösterilmektedir .
- Sağ kancası ile atkı alınması :

Bu dokuma makinesinde, atkı, en düşük hızda çekilir . Çok sayıda atkı ipliği atılmasında bile
bütün atkılar, aynı düşük gerilime sahiptirler .

d) Kumaşın ortasında atkı geçişi :

Kumaşın ortasında, atkı, sağdan sol kancaya geçer. Bu durumda iki kanca, pozitif kontrollü germe kollarıyla hareket eder. Tam geçiş durumunda atkı ne çekilir ne de yedeğe alınır. Bu bakımdan, kesme gerilmesi sebebiyle atkı veya parçaların hiçbiri bozulmayabilir, kopmayabilir veya kaybolmayabilir.

Açık ağırlıkta atkı atma.

e) Atkı atma tamamlanana kadar, açık ağırlıkta atkıya dokunulmaz. Bu, kullanıcıya, zayıf iplikleri de atma imkanı sağlar. Küçük bir uzamaya sahip ipliklerden ve gevrek ipliklerden yapılmış diğer mamullerin üretiminde bu imkanın önemi büyüktür.

f) Atkı boşaltma.

Atkının boşalma süresi, kullanılan atkı ipliğinin özelliklerine bağlıdır.
Transmisyon kayışları, konveyör kayışları ve lastik kord kumaşları için ara astarlık kumaşlar.

Bu gurup kumaşlar, yüksek yoğunlukta (sıklıktan) ziyade çok ağır olmakla karakterize olurlar. Normal olarak, yüksek iplik numarası ve bazen de çift veya üç katlı dokuma gerektirirler. Dokuma sebebiyle her iplikten sonra daha aşağıdaki kat yüksekliği ve kalınlığı değişir. Büyük çaplı ağır ipliklerle ve daha alttaki açıkların değişmesiyle ortaya çıkan problemler, serbest kılavuzlama, sert kancalar vasıtasıyla çözülebilirler. Esnek kancalar, böyle kumaşlar için hatta kılavuzlama elemanları ile yüksekse tespit edilseler bile uygun değildir. Bu makinenin tefesi, çözgü uçlarının yerlerini değiştiren veya bozan, kaydıran kılavuzlama elemanları yoktur.

Benzer iplikler, atkı iplikleri gibi kullanılırlar. Mesela, dtex 940 f 140x6 poliamid EP 630 tipi taşıyıcı kayışta. Açıkça fark edilebilir ki, 840 incelikler, rapier tarafından güvenle çekilirler. kumaş ortasındaki pozitif atkı geçiş kontrolü, bütün fibrilerin kumaş kenarına emniyetle geçmesini garanti eder. Önce, bir sert kancanın avantajları, burada gösterilecek, sonra kanca makul bir statik ve dinamik iplik yüklenmesine maruz bırakılacaktır. Ve bu kadar fazla bir yükü taşıyan sağ kancasının bir milimetrik sapma olmadan ortaya geçiş pozisyonuna ulaşması istenir. Atkının bu büyük ters hareket kuvvetine, sadece bir sert kanca karşı koyabilir.

Makul uzunlukta konveyör kayışı üretimi, bu branşta normaldir. Gerekli çözgüler, bobinler veya bölümlü leventler alınır ve tezgahta birleştirilir. Bu uygulama için, makine bir çekme mekanizma ile üç merdaneli çekme mekanizması teçhiz edilebilir. Bu mekanizma, farklı bobinlerden veya leventlerden gelen çözgü ipliklerini 400 mm. çaplı lastik kaplı merdane üzerine toplar.
Bu guruptaki mamullerden, rayon veya sun’i elyaftan mamul lastik kordunun özel bir pozisyonu vardır. Lastik kordu, yüksek gerginlik, uzun kumaş çalışması, ekstren derecede gerili çözgü, düşük iplik sıklığı ve zayıf atkılarla karakterize edilirler. Bundan başka, bir parçanın baş ve sonu olduğu kadar kenarlarda, dokuma için zordur.

Lastik kordunun imalatı için, kumaş kaybına yol açmamak ve aynı uzunluk ve gerginlikte bulunmasını sağlamak üzere, yüksek çözgü gerginliği gereklidir. Lastik imalatçılarının bu isteği köprü silindiri ekipmanı ve üç merdaneli çekme aletiyle karşılanır. Lastik kordu imalatındaki problemleri incelersek, açık ağırlık atkı atmanın avantajları, aşikar olur. Bir taraftan , yüksek iplik sıklığı ve kort bükümündeki rayon çözgünün yığılımı göz önüne alınmalıdır.

Diğer taraftan, ekstren derecede zayıf atkı vardır. Bu çözgü ipliklerini dokuma, ambalajlama ve transport sırasında birlikte tutmak zorunda olup,lastik kaplamadan önce tekerleğin herhangi bir tehlikeye karşı korur. Lastik kaplamaya zarar vermeden dokuma, vatkalama ve iletişim esnasında çözgü iplikleri birlikte tutulmalıdır.

Böyle bir açık “kumaş”ın elde edilmesi bir lastik fabrikasında hemen hemen mümkün değil iken, bu mamul için özel bir sarma tertibatı geliştirildi. Zaman kaybı ve ek bir iş olmaksızın, bir parçanın başı ve sonu yeterli sıklıkta, böylece dokunabilir. Gergi donanımları, hızlı bağlanma ve çıkarma için bir aletle de teçhiz edilebilir.

Önceleri, mekikli tezgahlarda, lastik kortlarındaki problem olan kenar şekli, yükseklik olarak marjinal alanlarda arttırılıyordu. Mekiksiz dokuma makinelerinde, bu alandaki yükseklik, daha da düşüktür. Küçük numaralı atkılar yüzünden, tül makineleri çözgü uçlarını belirli uzunlukta muhafaza edemez. Bu bakımdan, atkıyı kafi miktarda çekecek özel bir hareket geliştirilmiş.


2.1.2. Kaplama kumaşların zemin dokuları

Kumaş imalatında bir gurup mamuller için dokumacılar dört temel problemle karşılaşırlar:

g) Tamamen bükümsüz veya çok az bükümlü çözgü ve atkıda yüksek incelikli flamen iplikler,

h) Açık ve seyrek kumaş dokusu
i) Atkı bozulmalarına eğilim
j) Atkı atma sırasında fibril kayıp riski

Birinci problem, yani “sıfır-bükümlü iplikler”, zeminlerin şu özelliklere sahip olması gerçeğinden doğmaktadır: minimum iplik uzaması optimal yapışma ve nüfuz, minimum kalalık ve minimum iplikte en iyi kaplama imkanı. Serbest kılavuzlu kancalar, atkı atma esnasında artan kesme yüklerine kolayca mukavemet edebilecek hassas çözgü ipliklerine karşı sorumludurlar. İplik uçlarını karşı karşıya getirmede, kılavuzlama pimi, çengel veya dişi yoktur. Bu uygun şekilli kanca başlıkları ile de imkansızdır: Kanca diğer ucu oldukça küçüktür.
Kanca başlığının hareket eden kısımları yani kıstırma kolları kanca başlığının üst kenarı tarafından korunur. İpliğe temas eden bütün kısımlar krom kaplıdır ve parlatılmıştır. Kanca başlığından kanca çubuğuna geçiş yumuşak olur.

Böylece bütün kısımlar koruma dışında kalan çözgü ipliklerine zarar vermeden görevlerini yerine getirirler. Bu mamullerden bazılarına yarı şeffaf kaplama yapılır. Diğerlerinde kumaş yapısı açık olarak görülür. Bu tip kusursuz kaliteli seyrek veya açık kumaşlar ve gerçek ağ örgüler, ağırlıkta rehber elemanlarının olmaması ve çözgü salma sisteminin (dotronie) köprü silindirinin, tarak hareketinin ve kumaş sarma hareketinin hassas oluşu sebebiyle bu makineyle problemsiz olarak üretilebilir. Aşırı hassa kumaşlarda, özel bir sarma tertibatı mevcuttur. Döner rehber silindirleri yardımıyla bu tip kumaşlar kumaş silindirine düzgün şekilde transfer edilirler.

Dokunmuş zemin kumaşlarının hiç veya çok az atkı bozulması göstermesi doğrusal, açık ağırlık atkı atma sebebiyle ortaya çıkar. Tarağa paralel olarak atılan atkı ipliği uzunluğu ağırlık konumundaki tarak genişliği kadar olur. Çapraz atkı atma sebebiyle ortaya çıkan fazlalıkların, kumaş hareketinde sağdan sola doğru değişen çözgü–atkı krankları tarafından dengelenmesi gerekmez. Son temel problem kapilar lamellerle ilgilidir. Her şeyden önce bu ipliğin bütün fibrillerinin emniyetli olarak taşınması garanti edilemezse havsız iplik kullanılamaz. Tek lif kayıplarının sebep olduğu hatalar vardır. Bu problemleri önlemek için dornier makinası ile PES malzemelerinin gazelenmesi veya geniş telef kenarları dokunması gerekmez. Buna bağlı olarak güvenilir kanca kavrama sistemi kancaları ile 2x1100 veya 2x1670 dtex iplik kullanılabilmesi sebebiyle nakil kutularında panama örgülü kumaş imalatında önemli avantajlar sağlar.

2.1.3. Yelken bezleri:

Yelken bezlerinin üretiminde yukarıda bahsedilen avantajlar daha da artar. Kullanılan iplikler hali hazırda tartışılan ürünleri andırır ve iplik numaraları 140-1100 dtex arasındadır fakat atkı ve çözgü tel sayısı daha yüksektir. Bu , yüksek çözgü geriliminin akıllıca ayarlanmasının ve de ipliğin hassas bir muamelesini gerektirir. Prof. Walz!ın yoğunluk hesaplamasına göre böylece üretilen kanaviçeler 120-125 lik bir yoğunluk faktörüne sahiptir. Yatlar için özel tek en yelken bezleri bu değerleri aşarlar ve 150’lik bir yoğunluk faktörüne ulaşırlar.

Bu derecedeki yoğunluklar :

k) Çözgü salma, köprü silindiri, sayaç silindiri ve tefeleme arasında tam uyum.
l) Tarak hareketi, ağırlık açma.
m) Tefelemenin dinamik kuvveti
n) Düz kumaşların silindirlerinin plastik kaplamasına iyi bir şekilde temasını garanti eden çift silindirli kumaş sarma tertibatı ile gerçekleştirilir.

Bu kumaşların dokunması, tarak bölgesinde çözgü kısalmasını ve tefeleme noktası ile sarma silindir arasındaki serbest kumaş uzunluğunu azalttığı için tarak bölgesinde hassas çalışmayı emniyet altına alan tam en ambarların kullanımı ile kolaylaştırılır. Sonuç olarak dokunmuş kumaş tefelendiği anda hareket edemez.

2.1.4. Elekler ve Filtreler

Bu gurup mamuller çeşit endüstriyel tekstil malzemelerinin bir bölümüdür. Bir çok monoflament yapay ve metalik lifler farklı çaplarda, iplik numaralarında, gözenek büyüklüğünde su ve hava geçirgenliği olan çeşitli mamul üretiminde kullanılır. Dokunarak elde edilen elek ve filtre bezi talebi çok değişiklik gösterir. Bir taraftan, büyük çaplı bağlanmaya karşı direnci olan monoflamentler vardır. Bu metalik teller için de geçerlidir. Bundan dolayı böyle kumaşların dokunması yüksek makine stabilitesi ve mukavemeti ister. Diğer taraftan aynı makinede çok hassasiyet isteyen ince ve çok ince monoflamentler mevcuttur. Köprü silindiri ve sayaç silindirinin blokajı ile yüksek çözgü gerginliği elde edilir. Yüksek çözgü gerginliği bu silindirdeki çözgü sürtünmesinin yanında ağırlık ve yay kuvvetlerinden kaynaklanır. Gerçi bu durum elek ve filtre kumaşlarının imalatında farklıdır. Çözgü gerginliklerinin yüksek olmasına rağmen iplik kütlesi ve çözgünün fiziksel özellikler bakımından çözgü uzaması pratik olarak sıfırdır. Böyle durumlarda çözgü salma sistemine sinyal göndermeksizin ağırlık için gereken ilave iplik uzunluğunun köprü silindiri tarafından beslenmesi çok önemlidir. Aksi taktirde, armürler, çerçeve hareketi, çerçeveler ve çözgü telleri kısa zamanda zarar görecektir. Tabiatıyla çözgü salma hareketinin verimi çözgü çekme kuvvetlerine adapte edilir.
Sert karbon lifi takviyeli kanca çubuğu böyle kumaşların imalatında kendini ispatlamıştır. Çoğunlukta sadece flanjlı bobinlere sarılmış ve bundan dolayı dokuma işletmelerinde zorluk çıkaran monoflament ipliklerin dirençleri iplik rehberlerinde, frenlerinde ve kancalarda herhangi bir probleme yol açmaz.
Kenar kıvırma, atılan atkının sertliği onun U şeklinde kaplanmasını engelliyorsa mümkün değildir. Bu sebeple kenar cihazı kullanılır. Bu amaçla 1:1 örgülü düzgün iplikten oluşan 60 kenar ipliği bağlayıcı olarak kullanılır. Bu cihazın ağırlık geçişi armürden bağımsızdır. Bundan dolayı kenar ağırlığı da daha önce kapatabilir, atılan monoflament (çoğunlukla yaylı atkı) sol kanca kıstırıcısı tarafından serbest bırakıldıktan sonra ağırlık içine yeniden bağlanamaz. Kumaştan sarkan atkıların ayrılmasını kolaylaştırmak için yapay lif iplikleri ile tekstüre iplikler kenar ipliği olarak kullanılır. Ultrasonik kenar ayırıcılar ile kenar ayırma kenar iplikleri ve atkı ucu ipliklerinin hafif şekilde eritilmesi ile gerçekleştirilir. Ne kenar kıvırma ne de termo kesme uygulanmıyorsa leno kenarlar kullanılmalıdır. Gerçi kullanılan monoflamentin düzgün yüzey bulundurulduğundan, kenarların kalıcılığı daha sonraki terbiye işlemlerinde sınırlandırılır.

İnce veya çok ince monoflamentler dokunacak ise makine özellikleri gerekir. Normal olarak bu flamentler çekilmediği veya sadece kısmi olarak çekildikleri için yüksek bir elastikliğe sahiptirler. Atkıların tabii şekilde yerleşimini emniyet altına almak için köprü silindirinin titreşimini yok etmek gerekir. Bu makinede bu işlem iki vidanın sıkılmasıyla kolaylıkla yapılır. Ayrıca bu tip mamuller özellikle küçük ağızlıklarda çözgü telleri tarak tarafından tespit edilen düz kursunu koruyabildikleri ve rehber elemanları ile teması önlemek için herhangi bir hareket etmeye ihtiyaç duymadıkları için gereken hassasiyetle dokunabilir. Çok hassas flamentlerde mekikçik muhafazası avantajdır.
Küçük ağızlıkların iplikleri içine yerleştirilebildikleri için kanca dibi ve flament arasındaki direkt temas mümkün olduğu kadar önlenmiş olur.

Atkı atmadan önce atkı frenlemesi ayrı bir problemdir. Bir çok fren tipi mevcuttur ancak bu frenlerden bazıları kendilerini atkı atma sırasında görülen farklı ivmelenme ve frenleme fazlarına adapte edebilecek kadar hareketli değildirler.
Bu sebeple yıllar önce kütlesiz iplik frenleme için çift olarak organize edilen çelik bıçaklar geliştirilmiştir. Günümüzde 0.1 ve 0.2 mm nikel elmas kaplı çelik bıçaklar mevcuttur. Bu bıçaklar monoflamentlerin zarar görmesine karşı en iyi direnci sağlar.

Monofilamentlerin dokunmasında atkı beslemesi zordur, zira atkı kalan bölümü çekilemez . Böyle durumlarda pozitif olarak kontrol edilen iplik freni kullanılabilir. Bu da çalışmayan fazlar da atkıları sabitleştirir. Besleme iğnesi kumaş kenarı ile bu fren arasında kıstırılmış olan atkıyı sıkıştıracaktır. Atkı yerini aldıktan sonra fren ilave gerginlik olmaksızın etkiyi serbest bırakmak üzere açılacaktır. Kenar konstrüksüyonu kumaş imkanlarına bağlıdır. Şöyle ki:

- Kenar kıvırma hareketi göz büyüklüğüne göre kullanılır.

- Eğer değilse, tutucu kenarlar böyle kumaşlarda dokunacak ve termal kesim ile ayrılacaklardır.

Sarkan kenarlar önlendiği için ultrasonik kenar ayırma uygundur. Isıtılmış tel ile kenar ayırma sertleşmeye yol açtığı için pek tutulmamaktadır.

- Bu iplikler genellikle kırılgan, düzgün bir yüzeye sahip oldukları ve bağlanmaya karşı direnç gösterdiklerinden, bobinlerden kenar dokumak zordur. Serbest atkı iplikleri sebebiyle, iç taraftaki iplikler dış taraftakilerden daha yüksek bir eğilmeye sahiptirler.

Kumaş gittikçe gevşer ve makine çözgü durdurma vasıtasıyla durur. Burada, tek-iplik frenleme tavsiye edilir. Bu metotla sadece ipliği sıkı halde tutmak için gerekli iplik uzunluğu serbest bırakılır. Standart cihaz 16 bobin için tasarlanmıştır, fakat 24 bobin uzatılabilir.

2.1.5. Cam , karbon veya aramid lifleri ile takviye edilmiş kumaşlar

Cam, karbon ve aramid filamanlarından oluşan orta ve yüksek numaralardaki iplikler haşıllanarak veya bükülerek kullanıldığında daha az probleme yol açarlar. Ancak, çoğu zaman dokuma işletmelerinde haşıl maddelerinde, silikonlar, çözgü düzgünleştirme maddeleri gibi kimyasal maddeler , daha sonraki işlemlerde yapıştırıcı kimyasal maddelerin özelliğini etkilediğinden kullanılmaz.

Diğer taraftan kapılar tutamlı yuvarlak iplikten oluşan kumaşlar düz veya oval şekilli ipliklerden imal edilen kumaşlarla aynı mukavemete sahiptirler. Şüphesiz yuvarlak iplikten imal edilen kumaşlar daha kalın olup, daha yüksek uzama ve reçine emiciliğine sahiptir. Buda kumaş ağırlığını arttırır. Böylece, bu tip mamulleri ince filamen iplikleri ve düşük kesme mukavemeti ile bilinirler. Bundan dolayı bir dokuma makinesinde en az zarar verici bir iplik işlemi ile elde edilir.
Özellikle bu sahada dornierde atkının alındığı sırada kancanın düşük hıza sahip olması önemli rol oynar. Zira bu şekilde bobin çıkışındaki balonun oluşması anında gerginlik artışları önlenir.



Her iki kıstırma parçaları da aşınmaya dayanıklı tungsten karpiten imal edilmiştir. Buna ilaveten, alt kıstırıcı bir esnek destek üzerindedir. Böylece kırılgan iplikler emniyetle kıstırılır ve kesilmez. Farklı sertliklerde iki-tip yumuşak kıstırıcı mevcuttur. Ayrıca, tungsten karpit takviyesi düzgün ve yivli yüzey imali avantaj sağlar.

Daha öncede belirtildiği gibi tip kumaşlardaki lifler çok az veya sıkı uzamaya sahiptirler. Bu sebeple, ağızlık geometrisinin düzgün ayarı ön şart olmalıdır. Üst ve alt ağızlık 50:50 oranında merkezde teşkil edildiğinde sadece uygun bir ön ağırlık elde edilir. Böyle bir ağırlık bu sahada normal olarak kullanılan çeşitli çözgü levend çaplarında oluşturulabilir.
Çözgü tellerinde, çözgü ipliği bozulma açısı mümkün olduğu kadar az olmalıdır. Bundan dolayı, düz bir kanca başlığı ile bu makinede 1-2 renkli atkı dokuma yapılabilir. Ağırlık yüksekliği ve açısı buna bağlı olarak azaltılmıştır.
Burada da ağırlıktaki rehber elamanları yokluğu önemli bir husustur. Bu tip kumaşların dokunması ince cam lifi, fitiller, karbon veya aramid lifleri fibrilleşiyorsa, bozuluyorsa veya atma sırasında zarar görüyorsa mümkün değildir. Yüksek iplik numaraları ve çözgü sayısı ile çalışan fabrikalarda, dokuma uç silindirli çekme ünitesi ile kolaylaştırılır. Bu ünite ile iplik zararına yol açabilecek çözgü çekme önlenir. Cağlıktan gelen her iplik basit bir şekilde silindirler üzerinden geçirilir ve dokuma makinesi yerleştirilir.

TEKNİK TEKSTİLLER HAKKINDA GENEL BİLGİ

Tekstil ürünlerini; giysilik, ev tekstilleri ve teknik tekstiller olmak üzere üç ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunların içerisinde endüstriyel veya teknik tekstiller son yıllarda dünyada en çok ilgi uyandıran sektör olmuştur. Bu ilgi sonucunda teknik tekstiller önemli bir pazar meydana getirecek gelişme göstermişlerdir. Düşük özgül ağırlık, esneklik, mukavemet sıcağa, soğuğa ve erezyona karşı dayanıklılık gibi önemli teknik özellikler teknik tekstilleri cazip ve ekonomik malzemeler haline getirmiştir. Bu malzemelerin öneminin gittikçe artmasının diğer sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

a. Teknolojik gelişim ve yeniliklerin getirdiği yeni problemlerin çözümünde geliştirilmiş tekstil malzemelerine duyulan ihtiyaç.

b. Daha uygun özellikleri olması sebebiyle tekstil ürünlerinin metal ve diğer malzemelerin yerini alması.

c. İnşaat sektörü ve otomotiv sanayinin taşıt yapımı iş kolunda montajı kolay olan hafif ve ucuz tekstil malzemelerinin kullanılması.

d. Çevre kirliliğini önlemek amacıyla bazı malzemeleri filtreleme metodlarının geliştirilmesi ve değiştirilmesi.

Teknik tekstiller, çalışma hayatında kullanılan korunma ve emniyet giysilerinde, ilk yardım ve kurtarma çalışmalarında, spor ve rahat giyim sektöründe günümüzün vazgeçilmez ihtiyacı olmuştur.
1.1.Teknik Tekstillerin Tanımları

Bazı tanımlamalara göre, bu sanayi kolu, üretimlerinde kullanılan malzemeler, ileri üretim teknikleriyle üretildiği ve ileri teknoloji içeren mamullerden oluştukları için teknik tekstiller olarak adlandırılır.
Teknik tekstiller bazı çevrelerce, estetik ve dekoratif niteliklerinden ziyade, teknik performans yaratmak amacıyla üretilen mamuller olarak da tanımlanıyor.

Esasında teknik tekstillerin miktar olarak sadece % 2-3 kadarının yüksek teknikli elyaflar içerdiği (Kevlar, Twanon, Nomex, Carbon fibre, Dyneama ve Spectra) belirtiliyor. Yüksek teknikli elyaflar kullanılarak üretilen teknik tekstiller üretim tekniklerindeki farklılıklar nedeniyle günlük yaşamda karşılaştığımız mamullerden değişik bir yapı içeriyorlar.

Teknik tekstillerin çoğunluğunun, her alanda kullanılan polymerlerden ve polyester, polypropylene, polyamide, viscose, pamuk, jut ve hatta cam kullanılarak imal edildiği bilinmektedir.

1.1. Teknik Tekstillerin Sınıflandırılması

“Endüstriyel Tekstiller” terimi geniş ve çeşitli kullanım yerlerini tanımlamada oldukça yetersiz kalmaktadır. “Endüstriyel” deyiminden kastedilen giyim ve ev tekstilleri dışında kalan bütün kullanım alanlarındaki tekstil mamulleridir. Ama tıbbi mamuller bu kategoriye girmesine rağmen, hem karakter hem de işlev bakımından endüstriyel olmaktan çok uzaktır. Bununla birlikte halı tabanı mamulleri, endüstriyel mamul kabul edilse de sonuçta ev döşeme sektöründe isteğe bağlı olarak kullanılmaktadır.
Bütün bu kavram karışıklığını gidermek için kullanılabilecek daha iyi bir terim “Teknik Tekstil” olacaktır. Çünkü bu uygulamalarda tekstil mamulleri esas itibariyle estetik ve moda işlevlerinden çok teknik işlev görmektedir. Bu durumda tekstil ürünlerini kullanım alanlarına göre üç gruba ayırmak mümkündür:

- Giysi tekstilleri
- Ev tekstilleri
- Teknik tekstil
Teknik tekstillerin sınıflandırılması:
1.Kompozitler (bileşimler):
otomobiller, gemiler, uçaklar, koruyucu başlıklar,volanlar
2.Yakalama ve koruma ağı:
balık ağları,antenler, zirai ağlar, yapı iskelesi ağ, taş düşmesini engelleme için ağlar,konteynır örtüsü, rüzgarlık, kaymaya karşı ağlar, kamuflaj ağları, bagaj ağları,çim muhafaza, siboplu tenteler
3.Vücut koruma:
kasklar,sıcağa karşı koruma, soğuğa karşı koruma, daire testereye karşı koruma, mikrodalgadan koruma,kurşun geçirmez yelekler, şarapnelden koruma, dalgıç kıyafetleri, ikaz yelekleri.
4.Endüstriyel kumaşlar:
yapışkan bant, yağ toplayıcı bez,çatı kaplama, halı tabanı, tente.
5.Filtre kumaşlar:
çöp filtresi, sıvı filtresi, kağıt filtreleri için ham kumaş.
6. Ambalaj malzemeleri:
çanta, palet ağı.
7.Jeotekstiller:
drenaj amaçlı olarak, erozyondan korunma, toprak setleri kuvvetlendirme, ses emme, sera örtüleri, kayma stabilizasyonu, güneş filtresi, su seti.
8.Tıbbi tekstiller:
plasterler, damarlar, diyalizler, kullanmadan sonra atılan maddeler, bandajlar, elastik hortum dokular.
9. Taşımacılıktaki tekstiller:
deniz taşımacılığı, tarpaulin esaslı kumaşlar, konveyör kemeri, oto tekerleği bezi, bagaj ağları, sandwich yapılarda, kaplamalar, yelkenler.
10. Endüstriyel ısı koruması:
contalar, güç istasyonları, roketler, amyantın yerine.
11.Askeri tekstiller:
kamuflaj, kum çantaları, mikrodalga emici, hava hedeflerine karşı torbalar, roketler.



1.3. Teknik Tekstillerin Kullanım Alanları
Teknik tekstilin otomobil endüstrisinde oto lastiği bezinden tutunda filtrelik kumaşlara, dahili astarlamadan kompozit malzemelere kadar yirmi beşin üzerinde uygulaması vardır. Aynı durumda uçak, gemi ve uzay endüstrisinde de söz konusudur. Yapı malzemesi olarak tekstillerin kullanılması ise iyice yerleşmiştir. Toprak işlerinde ve hidrolik yapılarda kullanılan klasik yapı malzemeleri yerini jeotekstillere bırakmıştır.
Teknik tekstillerin rol oynamadığı hiçbir endüstri dalı yoktur. Örneğin; hassas kumaşlar, filtre bezleri, serigrafibez baskı endüstrisinde veya kuvvetlendirme ve izolasyon gibi ihtiyaçlar için kullanılmaktadır. Taşıyıcı kayışlar ve boru hatları, esnek silolar ve sıvı taşıyan teknelerin, tankların iç kısımlarının astarlanması, taşıma araçlarının kaplamaları ve kaplanmış yüksek mukavemetli sentetiklerin kullanıldığı diğer uygulamalar günümüzde teknik tekstillerin pazardaki önemli payını izah etmeye yetmektedir. Endüstriyel kumaşların tıbbi, zırai ve çevrecilikle ilgili uygulamaları da hızla yaygınlaşmaktadır. Örneğin, binaların çatılarındaki izolasyon malzemesi, (cam ve polyester elyaf karışımı ) modern yapıların duvar aralarında kullanılan rutubeti önleyen, aynı zamanda binanın nefes almasını sağlayan ince filimler, her an üstüne bastığımız yer halısını altındaki polipropilen veya polyesterden mamul astar, elektrik süpürgesinin veya mutfak aspiratörünün içindeki filtre gibi. Her otomobilin içinde 13-14 kg tekstil mamulü bulunduğu belirtiliyor; bunlar herkesin gözü önündeki döşeme, arabanın tabanındaki halı veya emniyet kemerinin haricinde, radyatör ve fren hortumları, vantilatör kayışı hatta bazı araçlarda süspansiyon sisteminde kullanılan sertleştirilmiş fiber-glas olabiliyor.
Sporun her dalında da, teknik tekstilleri görmek mümkün. Tenis kortlarının üzerindeki açılır kapanır şişme çadırları, soğuktan sıcaktan ve her tür iklim değişikliğinden koruyan özel spor giysileri ve her sporun her dalında kullanılan ayakkabıları, kayak araç ve gereçlerini, şişme botlar, her tür golf malzemelerini ve atletizm pistlerinde kullanılan malzemeleri bunların arasında saymak mümkün.
Tarım; bahçe ve arazi düzeni. Tarım ormancılık ve hayvancılıkta kullanılan malzemeler.
İnşaat; hafif ve dayanıklı malzemeler. İnşaat mühendisliğinde kullanılan malzemeler.
Giyim; ayakkabı, hazır giyim.
Yer altı; yer altı inşaatlarında kullanılan mamuller.
Ev; mobilya, iç dekorasyon, kumaş, halı, yer kaplamaları.
Sanayi; filtrasyon, temizleme, makine kimya ve elektrik mühendisliği alanları.
Taşıt; otomobiller, gemiler, uçaklar, trenler, uzay araçlarında kullanılan malzeme.



1.4 Teknik Tekstillerin Dünyadaki Üretimi
Teknik tekstiller halen dünya tekstil üretiminin % 10 oranı kadardır. Ve bu da yılda yaklaşık 900.000 ton etmektedir. Endüstride gelişmiş ülkeler bu alanda daha güçlü bir pozisyona sahiptir. Örneğin, 1990 yılında A.B.D.’de bu gibi ürünlerin pazardaki payının % 30 ve A.T.’ de %25 olması beklenmektedir. A.B.D.’ de 3-4 yıl içinde giysilik tekstillerin pazardaki payının %50 oranından %35 oranına ve daha önceden bahsedildiği gibi teknik tekstillerin % 20 ‘den %30 oranına yükselmesi beklenmektedir. Bu da gösteriyor ki yüz yılın sonuna doğru üç temel kullanım alanı A.B.D.’de tekstil pazarında eşit miktarda söz sahibi olacaktır.
Kendine özgü özelliklere sahip lifler ve iplik çeşitleri, yüksek mukavemetli sentetikler, polyester ve poliamid, poliolefin, polipropilen ve polietilen, cam elyaftan yaplmış iplikler ve karbon, aramid gibi yüksek performanslı yeni lifler, inşaat sektöründe kullanılan klasik tekstil dışı malzemelerin yerini almıştır. Yeniliklere açık ve başarılı mamullerde gelişme, yeni metodlar ve teknoloji, mevcut pazarları genişlettiği gibi teknik tekstiller için de fırsatlar yaratmıştır.
Teknik tekstiller üretim yöntemlerine göre sınıflandırıldığında %60’ını dokusuz yüzeyler, %40’ını diğer teknik tekstiller oluşturur. Giyim ve ev tekstillerinin büyük bölümünü ise dokuma ve örme ürünler teşkil eder.
Teknik tekstillerin kullanım alanlarına göre pazar dağılımı:
Jeotekstiller => %12
Sağlık tekstilleri => %22
Paketleme endüstrisi => %20
Endüstri tekstilleri => %5
Filtre tekstilleri => %3
Askeri tekstiller => %3
Koruma tekstilleri => %2
Nakliye tekstilleri => %18
İp ve ağlar => %15